Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, Ülke Politikaları Vakfı tarafından düzenlenen Demokrasi Yoluna Dönüş Forumunda kayyum atamaları ve belediyelere yönelik baskılarla ilgili sert mesajlar verdi. Özel, “Bizim gerçek gündemimizde elbette kayyumlara karşı olmak var, olacağız, demokrasiyi savunacağız. Parti ayrımı yapmaksızın kayyum politikasının karşısında olacağız. Kendi belediye başkanımızı da savunacağız” ifadelerini kullandı.
“Türkiye’nin Gerçek Gündemine Odaklanmalıyız”
Programın açılış konuşmasında Özgür Özel, demokrasiye yönelik tehditler ve Türkiye’nin siyasi atmosferiyle ilgili değerlendirmelerde bulundu. Özel, içinde bulunulan dönemi “akıl dışı” olarak nitelendirerek, “İçinde bulunduğumuz günlerde bambaşka bir demokrasi tarifiyle karşı karşıyayız. Ülkede bir sorunun olduğunu inkar edip o sorunun doğurduğu bir meseleyi çözmek için kişisel ilişkilere, kişisel pazarlıklara girilen akıl dışı bir dönemdeyiz. Gelsin, konuşsun, bitirsin, özgürlüğünü kazansın. Bu sırada da cumhurbaşkanı yeniden seçilme hakkı alsın. Bunu bir paragrafta, bu somutlukla söylenebilecek kadar meselenin çığırından çıktığı bir süreci yaşıyoruz. O yüzden burada sağlıkla tartışmalar yapmak mümkün değil. Burada sağlıklı düşünmeye devam edebilmek, sağlıklı bir zemini savunabilmek ve bu sağlıklı zemine davet etmek mümkün. Onların çizdiği yerde, onların çağırdığı yerde, oraya katkı vermeye çalışmak, o septik gündeme teslim olmak, ortak olmak ve maalesef tarihin yanlış tarafında durmak olur. Tarihin doğru tarafı sorunun varlığını tespit eden, bunu meşru bir zemine davet eden, bu zemini Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak gören ve tarif eden ve toplumsal mutabakattan taviz vermeyen bir doğru pozisyona davet etmek lazım. Onların gündemine ya da onların beklenti yönetimine hizmet edecek hiçbir şeyin içerisinde olmadık bundan sonra da olmayacağız.” dedi.
Son günlerde belediyelere atanan kayyumlar, yeni anayasa gündemi ve diğer siyasi tartışmaların gerçek gündemden uzaklaştırma çabası olduğunu belirten Özel, şunları söyledi:
“Bizim gerçek gündemimizde elbette kayyumlara karşı olmak var, olacağız, demokrasiyi savunacağız. Parti ayrımı yapmaksızın kayyum politikasının karşısında olacağız. Kendi belediye başkanımızı da savunacağız, son günlerde suni bir tartışmayı aslında yerindelik denetimi yapamayacakları bir süreci, yani belediyeleri mali ve yönetimsel özerkliği bir yerde duruyorken, sadece hukuka uygunluk denetimi yapabileceklerken, kendi kaybettikleri ahlaki zemini, bizim sahip olduğumuz ahlaki üstünlüğü tartışmaya açmak üzere atılan adımları da görmek ve bu konuya bir dikkat çekmek gerekiyor. Meselenin kendisi şu, Adalet ve Kalkınma Partisi’nin bugünkü yönetimi, ‘Biz temiz belediyecilik yaptık, biz kayırmacılık yapmadık, biz kent suçları işlemedik, biz israf etmedik, biz yolsuzluk yapmadık’a bu milleti ikna edemeyeceğini artık görmüş. O yüzden tencere dibin kara, seninki benden karaya getirmeye çalışıyorlar meseleyi. ‘Bunlar da yapıyorlar’ demeye çalışıyorlar.”
“Müfettişler Görevlerini Hukuka Uygun Yapmalı”
Özel, belediyelere yönelik denetim süreçlerine de değinerek, denetimlerin hukuka uygun yapılmasının önemine vurgu yaptı. Özel, “Ben görevi denetim olan bütün müfettişlere şunu söylüyorum, ‘Çok kutsal bir iş yapıyorsunuz. Bu ülkenin kaynaklarını denetlemek sizin göreviniz. Bunu hukuka uygun yaptığınız takdirde başımızın üzerindesiniz, hiçbir belediye başkanımın veremeyeceği bir hesap yok.’ Ama suç icat etmek üzere görevlendirildiyseniz ve gelip, ‘Bunları karıştırın, bulaştırın, ortalığı bulanıklaştırın, bunları tartışmaya açın’ diyorsanız, bunu diyenlere hizmet ediyorsanız o zaman yapılan her açıklamayı, atılan her imzayı tarih önünde takip edeceğimize ve hesabını soracağımıza da söz veriyoruz. Devlet memuru olanlara sonuna kadar saygımız, iktidarın celladı olanlara da sonuna kadar takibimizin kararlılığı içinde olduğumuzu burada ifade etmek isterim.” dedi.
“Türkiye İttifakı ile Yeni Bir Dönem Başlayacak”
Konuşmasının sonunda CHP lideri, tüm demokratik kesimlere çağrıda bulunarak, “Bizim gündemimizde hep birlikte Türkiye İttifakı’nın kazanacağı, yani Türkiye’nin sosyal demokratlarının, muhafazakar demokratlarının, milliyetçi demokratlarının, Kürt demokratlarının demokrasi için ve kendilerinin ortak, iyi gelecekleri için, evlatlarının iyi gelecekleri için hem zengin hem güvenceli hem de güvenli bir ülkenin geleceğine kullanacakları oylarla Türkiye İttifakı’nın Cumhuriyetin ikinci yüzyılında yeniden iktidar olmasını bekliyoruz. Bir dönemi kapatıp yeni bir dönem açacağız hep birlikte. Bunu yaparken ülkenin gerçek gündeminden sapmadan, yoksulluğu, işsizliği, gençlerin ümitsizliğini ve ülkenin demokratik yoksunluklarını hep birlikte konuşarak, hep birlikte anlatarak ve yürüdüğünüz yolda kurulan kumpaslara, basit siyasi kumpaslara ya da büyük siyasi mühendisliklere teslim olmadan gerçek gündemlerden sapmadan ilerleme sorumluluğumuz var.” ifadelerini kullandı.