Son dönemde Türkiye’de “Dubai Çikolatası” adıyla gündemden düşmeyen bir lezzet, mutfak kültürü tartışmalarının odağına yerleşti. Çoğunlukla Türkiye’ye özgü malzemelerle üretilen ve Türk mutfak kültürünün bir parçası olduğu öne sürülen bu çikolata için uzmanlar “Türkiye’ye ait bir ürün başka bir ülkenin adıyla sunuluyor” eleştirisini yapıyor.
Gıda Mühendisi Yeşim Tekin, “Dubai Çikolatası” adıyla yeni bir ürün gibi lanse edilen bu çikolatanın aslında Türkiye’de uzun süredir üretilen ve baklavadan ilham alınarak kadayıf, fıstık ve tahin gibi geleneksel malzemelerle yapılan bir lezzet olduğunu belirtiyor. Tekin, bu ürünün Dubai’ye mal edilmesinin Türkiye’nin yemek kültürüne haksızlık olduğunu ifade etti.
“Kendi Kültürümüze Sahip Çıkmalıyız”
Geleneksel çikolata üretimi yapan Tekin, Osmanlı’dan bugüne süregelen baklava ve kadayıf gibi lezzetlerin Türk mutfağına ait olduğunu hatırlatarak, bu tür ürünlerin başka kültürlere mal edilmesinin yemek kültürümüzü zayıflattığını söyledi. Tekin, “Çikolata tüm dünyada üretilen bir ürün olmasına rağmen kadayıf, baklava gibi lezzetler Osmanlı’dan günümüze süregelmiş lezzetlerdir. Baklavadan esinlenerek, tahin ve fıstık kullanılarak yapılan çikolataya ise Dubai Çikolatası demek yemek kültürümüze haksızlık olur” dedi.
“Dubai’de Böyle Bir Ürün Bilinmiyor”
Türkiye’de yaygınlaşan “Dubai Çikolatası” ismine Dubai’de bile rastlanmadığını belirten Tekin, “Ülkemizin geçmişten bugüne gelen çok özel lezzetleri ve önemli bir mutfak kültürü var. Bize ait çok sayıda lezzeti başka ülke mutfakları sahiplendi. Bunları unutmamalı, mutfağımıza da mutfak geleneklerimize de sahip çıkmalıyız” diyerek yerli malzemelerle üretilen geleneksel çikolataların kıymetini vurguladı.
“Fiyat Artışına da Sebep Oluyor”
Tekin, bu durumun yalnızca kültürel değil ekonomik etkilerine de dikkat çekti. Özellikle çocukların severek tükettiği bu ürünlerin yabancı bir isimle satıldığında fiyatının da arttığını belirten Tekin, “Bunu farklı bir ülke üretimiymiş gibi gösterme çabası kötü niyetli olmasa da bizim mutfak kültürümüze ve öz değerlerimize zarar vermek anlamına geliyor” dedi.