1799’da, Kuzey Karolina’da yaşayan Alman kökenli çiftçi John Reed’in oğlu Conrad Reed, Little Meadow Creek yakınlarında bir yürüyüş sırasında yaklaşık 17 pound (yaklaşık 8 kilogram) ağırlığında büyük bir sarı taş buldu.
Kim Milyoner Olmak İster? Adlı yarışmada, “1799’da ABD Kuzey Karolina’da bir çiftçi bulduğu yaklaşık 8 kg ağırlığında bir altın külçesini değerinin binde birine satmadan önce 3 yıl boyunca nasıl kullanmıştır?” sorusu soruldu. Şıklar ise şu şekilde;
A: Tencere altlığı
B: Kapı tutacağı
C: Binek taşı
D: Çekiç kafası
Amerika’nın İlk Altına Hücumu
Amerika Birleşik Devletleri’nin ilk büyük altına hücumu olan Carolina Altına Hücumu, 1799 yılında 12 yaşındaki Conrad Reed’in Kuzey Carolina’da keşfettiği büyük bir altın külçesiyle başladı. Conrad Reed, ailesinin Kuzey Carolina’daki Cabarrus County’deki çiftliğinde oynarken bulduğu 7,7 kilogram ağırlığındaki altın külçesini babasına gösterdi. Ancak, dönemin insanları arasında altının değeri yaygın olarak bilinmiyordu.
Kuyumcuya Satılan Altın ve İlk Keşifler
1802’de John Reed, kapı tutacağı olarak kullandıkları taşı bir kuyumcuya gösterdi. Kuyumcu taşın altın olduğunu fark edince külçeyi sadece 3,50 dolara satın aldı. Oysaki bu külçenin gerçek değeri yaklaşık 3.600 dolardı. Reed, altın kaynağının değerini öğrendikten sonra Federick Kisor, James Love ve Martin Phifer ile ortaklığa girerek arazide altın aramaya başladı. 1803 yılında ekip, 13 kilogram ağırlığında yeni bir külçe buldu. Bu haber hızla yayıldı ve bölgedeki toprak sahipleri de kendi arazilerinde altın aramaya yöneldi.
Altın keşifleri artarken çiftçiler, basit madencilik yöntemleriyle dere yataklarından altın toplamaya başladılar. Ancak 1820’lerin sonlarına doğru yüzeydeki altın rezervleri tükenmeye başlayınca, daha derin kazı tekniklerine ihtiyaç duyuldu. 1825 yılında Matthias Barringer, Kuzey Carolina’nın Montgomery County bölgesinde ilk maden kuyusunu açarak derinlerdeki kuvars damarlarını araştırmaya başladı. Bu gelişme, madenciliğin daha teknik bir meslek haline gelmesine önayak oldu.
İngiltere’den Gelen Madenciler ve Yeni Teknikler
1830’larda yüzey madenciliğinin yerini teknik bilgi gerektiren damar madenciliği aldı. Bu süreçte, güney İngiltere’nin Cornwall bölgesinden gelen madenciler bölgedeki madenlere uzmanlıklarını getirerek altın çıkarma işlemlerini daha verimli hale getirdi. Bu göçmen madenciler, Kuzey Karolina’daki yerel işçilere maden kazma tekniklerini öğreterek yeni bir iş gücü oluşturdu.
Sorumuza yeniden dönecek olursak;
Aile, bu taşı altın olduğunu fark etmeden yaklaşık üç yıl boyunca kapı tutacağı olarak kullandı. 1802 yılında, yerel bir kuyumcu olan Fayetteville’den bir tüccara bu taşı sattıklarında yalnızca 3.50 dolar aldılar, fakat tüccar taşı erittiğinde bunun aslında altın olduğunu ve gerçek değerinin yaklaşık 3,600 dolar olduğunu öğrendi.
Bu olay, Amerika Birleşik Devletleri’nde ilk altına hücum dalgasını başlattı. John Reed, arazisinde altın aramak için ortaklık kurdu ve bu aramalardan birinde daha büyük bir altın külçesi keşfetti. Bu keşif, 1830’larda bölgedeki altın üretimini canlandırarak Charlotte’ta bir ABD darphanesinin kurulmasına katkıda bulundu ve Kuzey Karolina altın madenciliğinde önemli bir merkez haline geldi.
