Gözlerde yanma, batma, kaşıntı, kızarıklık ve bu belirtilerle birlikte gelen güçlü bir rahatlama hissiyle ovuşturma ihtiyacı… Toplumda oldukça yaygın görülen bu belirtiler, “göz kuruluğu” olarak bilinen önemli bir sağlık sorununun habercisi olabilir.
Özellikle yaz aylarında güneşin parlak ışıkları, aşırı sıcaklar, klima ve havuz gibi faktörler, kişinin yaşam kalitesini etkileyen göz kuruluğunu daha da artırıyor. Acıbadem Fulya Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Emre Sübay, göz kuruluğunun ciddiye alınması gereken bir durum olduğunu belirterek, basit ama etkili önlemlerle sorunun üstesinden gelinemediği takdirde bir uzmana başvurulması gerektiğini vurguluyor. Aksi halde, tedavi edilmeyen göz kuruluğu ciddi görme kayıplarına yol açabilecek boyutlara ulaşabiliyor.
Gözyaşı: Sağlıklı Görüş İçin Vazgeçilmez
Gözyaşı, göz sağlığımızın korunması için vazgeçilmez bir unsurdur. Yalnızca duygusal anlarımızda değil, günlük hayatta da gözlerimizi nemlendirir, besler ve korur. Gözyaşı, gözün ön yüzeyini kaplayan ince bir film tabakası oluşturarak pürüzsüz ve net görmemizi sağlarken, aynı zamanda gözlerimizi mikroorganizmalardan da korur. Ancak gözyaşı üretiminin yetersiz olması veya hızlı buharlaşması sonucu ‘göz kuruluğu’ adı verilen rahatsızlık ortaya çıkar. Bu durum, gözlerde rahatsızlık ve görme problemlerine neden olabilir. Dr. Sübay, “Basit bir rahatsızlık gibi görünse de, tedavi edilmeyen göz kuruluğu görme kalitesinin düşmesine, göz enfeksiyonlarına, kornea hasarına ve hatta ciddi görme kayıplarına zemin hazırlıyor” diyor.
Yaz Aylarında Artış Gösteriyor
Göz kuruluğu, son yıllarda dijital cihaz kullanımının yaygınlaşması, çevre kirliliği, alerjenlerin artması ve yaşam tarzı değişiklikleri gibi birçok faktörün etkisiyle daha sık görülmeye başlandı. Dr. Sübay, yaz aylarında artan sıcaklık ve düşük nem oranının gözyaşının hızlı buharlaşmasına neden olduğunu ve bunun da göz kuruluğunu tetiklediğini belirtiyor. Ayrıca güneş ışınları, rüzgar, klima kullanımı, havuz ve deniz suyu ile alerjiler de gözyaşı kuruluğunu artıran faktörler arasında yer alıyor.
Göz Kuruluğuna Karşı Alınacak 3 Etkili Önlem
Göz kuruluğunu önlemek için basit ama etkili adımlar atılabileceğini ifade eden Dr. Sübay, şu önlemleri öneriyor:
- Kaliteli güneş gözlüğü kullanılmalı: Ultraviyole ışınlarından korumalı, geniş çerçeveli gözlükler tercih edilmeli.
- Yeterli sıvı tüketilmeli: Günde en az 2-2.5 litre su içilmeli.
- Hekim önerisiyle yapay gözyaşı damlası kullanılmalı: Özellikle dışarıda uzun süre kalındığında gözleri nemlendirmek için uygulanmalı.
Ekran Kullanımında 20-20-20 Kuralı
Göz kuruluğu oluştuğunda yapılması gerekenlerin başında sık sık göz kırpmak, 20-20-20 kuralına göre ekran molaları vermek, nemli kompres uygulamak ve göz çevresi masajı yapmak geliyor. Dr. Sübay, “Bununla birlikte gözleri ovuşturmak, uzun süre kontakt lens kullanmak, sigara dumanı ve kirli hava ortamlarına maruz kalmak, aşırı alkol ve kafein tüketmek mutlaka kaçınılması gerekenlerin başında yer alıyor” uyarısında bulunuyor.
Tedavi Edilmezse Ciddi Sonuçlar Doğurabilir
Özellikle yaz aylarında sık karşılaşılan göz kuruluğunun, doğru yaklaşımlar ve tedavi yöntemleriyle önlenebilir ve tedavi edilebilir bir sorun olduğunu belirten Dr. Sübay, tedavi planının göz kuruluğu şikayetlerinin şiddetine ve altta yatan nedenlere göre oluşturulduğunu ifade ediyor. Tedavi yaklaşımları arasında suni gözyaşı damlaları ve jeller, gözyaşı kanallarının tıkanması, Omega-3 takviyesi, çevresel faktörlerin düzenlenmesi ve ileri vakalarda anti-inflamatuar ilaçlar veya özel kontakt lensler yer alıyor. Dr. Sübay, “Göz kuruluğunu ciddiye almak, ileride yaşanabilecek ciddi sorunların önüne geçebilir” diyerek sözlerini tamamlıyor.