Yerli tarımsal üretimin artırılmasına yönelik çalışmaları hayata geçiren Başkan Yavaş, Büyükşehir Belediyesine ait Gölbaşı Karaoğlan’da bulunan arazide Başkentli çiftçilerle bir araya geldi. Tarımda modern uygulamaların önemine dikkat çeken ve sulu tarımı destekleyeceklerini vurgulayan Başkan Yavaş, “İnşallah Ankara’daki bu ışık Türkiye’ye de yayılacak, yeniden tarıma dönülecek” dedi.
KESİKKÖPRÜ’DEN BOŞA AKAN SU GÖLBAŞI KARAOĞLAN’DA TARIM ARAZİSİNDE KULLANILIYOR
Yaklaşık 70 çiftçiyle görüş alışverişinde bulunan Başkan Yavaş, hem sorunları dinledi hem de sulu tarımla ilgili sorulara yanıt verdi. Çiftçileri destek programına alınan sulu tarıma teşvik etmeyi amaçladıklarını ifade eden Başkan Yavaş, Gölbaşı Karaoğlan’daki arazinin sulu tarıma örnek olduğunu anlatarak, şöyle konuştu:
“Kesikköprü’den gelen suyu 20 yıl, 50 yıl daha kullanabilmek için ayda birkaç defa boşuna akıtmamız gerekiyordu. Gerede suyu da gelse orada şimdi 1 milyar dolarlık yatırım var. Onun boşa gitmemesi için akıtmamız gerekiyor. Biz de madem bunu boşuna akıtacağız o pompaların çalışması gerektiğini ve buradaki yaklaşık 1 milyon 300 bin dönüm arazinin sulanabileceğini söyledik. Bu yüzden ilk uygulamayı belediyenin kendi arazisinde yaptık. Özellikle civardaki hemşehrilerimizin gelip yerinde görmesini istedik.”
Gölbaşı Karaoğlan’dan elde edilen ürünleri sosyal yardım alan vatandaşlara ücretsiz dağıttıklarını belirten Başkan Yavaş, “Sulu tarımla maddi anlamda kaç para kazanılacağını görmenizi de istiyoruz. Sulu tarımın yatırım maliyeti pahalı, başlangıcı pahalı. Plansız ekilince zarar verebiliyor. Sulu tarımla sadece sebze değil isterseniz buğday, arpa, ekin ve mısır da ekebilirsiniz. Sulandığı zaman verimin daha fazla arttığını görüyoruz” dedi.
SULU TARIM YAPACAK ÇİFTÇİLERE SU VE SU DEPOSU DESTEĞİ
“En büyük projem Ankaralıyı zengin etmek” diyen Başkan Yavaş, kırsal kalkınma projeleriyle Başkent ekonomisini ayağa kaldırmayı hedeflediklerini belirterek, çiftçilerin sulu tarımdan daha çok para kazanmalarını istediklerini söyledi. İlk etapta Kesikköprü’den gelen suyu Gölbaşı Karaoğlan arazisinde sürdürülen sulu tarımda kullandıklarını vurgulayan Başkan Yavaş, sulu tarım modeline geçmek isteyen çiftçilere su desteği sağlayacaklarını açıkladı:
“Sulu tarımdan yararlanmanızı istiyoruz. Nerede kim daha çok ek iş yapacaksa oraya su deposu yapmak suretiyle sulu tarıma geçenlere su vereceğiz. Bunun bir maliyeti var, deponun, sulama sisteminin bir maliyeti var. Ekmeyecekseniz eğer boşuna yapmayalım. Ne kadar sulu tarıma geçen hemşehrimiz olursa onların hesabına göre su deposunu büyük veya küçük yapacağız.”
Başkent’te ekilebilecek ne kadar yer varsa ekilmesini istediğini de söyleyen Başkan Yavaş, sözleşmeli üreticilik modelini hayata geçirdiklerini ve bunun kırsal kalkınmaya katkı sağlayacağını da anlattı:
“Geçen sene arpa, buğday ve nohut ekilsin, bakliyat ekilsin dedik. Biz bu bölgedeki köylülerden ellerinde kalan ürünleri satın aldık ve dağıttık, zarar etmesinler diye. Bu sene bin 15 çiftçiyle alım garantili bir çalışma yaptık. Çoğu da nohut ekti. Alım zamanı gelince Ankara’da alım garantisi olduğunu duyunca piyasa da yükseldi. Piyasa yükselince de biz bunu dışarı satsak olur mu dediler. Biz zaten sizin fazla para kazanmanız için bu işi yaptık dedik.”
BAŞKAN YAVAŞ: “İNŞALLAH ANKARA’DAKİ BU IŞIK TÜRKİYE’YE DE YAYILACAK”
Tarımda üretimin zamanla azaldığına dikkat çeken Başkan Yavaş, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Amacımız kendimiz üretip kendi paramızla kazanmak. Biz yol göstermeye çalışıyoruz. Burası güzel bir örnek oldu. İnşallah sizlerle beraber bu işi daha da büyüteceğiz. Ek iş konusunda yol göstermemiz istendiği zaman uzmanlar tarafından toprak tahlili ve ilaçlama dahil yardımcı olacağız. Ortak üretim tesisi kurarak her şeyinize yardımcı olacağız. Bir deneyelim inşallah Ankara’daki bu ışık Türkiye’ye de yayılacak, yeniden tarıma dönülecek. Alım garantili tarıma başlarsak ülkemize bu şekilde faydamız olur.”
Çiftçilerin yanında mahalle muhtarlarıyla da bir araya gelerek yeni projeler üretmeyi amaçladıklarını belirten Kırsal Hizmetler Daire Başkanı Fazıl Köremezli de şu bilgileri paylaştı:
“Gölbaşı Karaoğlan Mahallesi’ndeki 2 bin 700 dönümlük arazimizi tarıma açmıştık. Kızılırmak’tan gelen suyun diğer köylerimizi de kapsayacak şekilde sulu tarım yapılabileceğini, sulu tarım yapmaları halinde sözleşmeli üretim yapacağımızı beyan ettik. Sözleşmeli üretim yaparak daha büyük alanlarda sulu tarım yapmayı planlıyoruz. Kooperatifler üzerinden köylülerimizle bu çalışmayı yapmak istiyoruz. Çiftçilerimiz pazarlama noktasında sıkıntı çekiyorlar. Mesela patatesle ilgili bu bölgede hiç üretim yapılmamıştı ama biz bu bölgede patates üretimi yaparak bunu göstermiş olduk, çiftçilerimiz de toprağın verimli olduğunu görmüş oldu. Şimdi sözleşmeli üretim yaptıklarında kazançlarının daha fazla olacağına inandılar. Bizimle ortak olmak istiyorlar ve heyecanlılar.”
BAŞKENTLİ ÇİFTÇİLER SULU TARIMA UMUTLA BAKIYOR
Sulu Tarım projesi kapsamında düzenlenen toplantıya katılan ve 16 dernek üyesiyle sebze toplayan ATA Tohum Dernek Başkanı Kerem Bozkurt, kırsal kalkınmanın yaygınlaşması için Büyükşehir Belediyesine ve çiftçilere her türlü desteği sağlayacaklarını belirterek, şöyle konuştu:
“Burada ortak akıl ve gönül birliği oluşturulma çabası var. Uzun yıllardır hasret kaldığımız gönül birliğine ihtiyaç duyuyoruz. Maalesef günümüzde kendini devam ettirmeyen bir tarım anlayışı görüyoruz. Bugün Mansur Başkanımız köylüleri dinledi, çiftçiler kendilerini anlatma fırsatı buldu. Sulu tarımın yaygınlaşması, tarımın kendini yenilemesi için gençler olarak bu sorumluluğu üstlendik. Gönüllü gençler olarak Büyükşehir’in tüm faaliyetlerinde yer almaktan büyük onur duyuyoruz.”
ATA Tohum Dernek Başkan Yardımcısı Gizemnur Erdoğan da Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın başlattığı BAKAP Projesinin önemine dikkat çekerek, “Hem çiftçiye yardımcı olmak hem de gençlerin ellerinin toprağa değmesini istedik. İhtiyaç sahiplerine bu sebzelerin ulaşacak olması bizim için daha da anlamlı. Tarım gönüllüğü diye bir şey başlattık” dedi.
Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ile yaptıkları görüşme sonrası sulu tarım konusunda kafalarındaki soru işaretlerinin kalktığını söyleyen Başkentli çiftçiler ise düşüncelerini şu sözlerle dile getirdiler:
-Rıza Kuyrukçu: “Çiftçilikle uğraşıyorum. Bu sene Büyükşehir’den fide desteği aldık. Tarım ülkemizin olmazsa olmazı. Büyükşehir’in tarımla ilgili çalışmalarını takdirle karşılıyoruz. Çiftçi olarak Büyükşehir Belediyesinin arkasındayız. Mansur Başkanımızın tarımın daha da geniş kitlelere yayılması konusundaki çabasını takdir ediyoruz. Üzerimize düşen ne varsa yapmaya hazırız. Satış noktasında ve işçilikte biz sıkıntı yaşıyoruz. Bunları satabileceğimiz bir alan oluştururlarsa hızlı bir üretim olacağına inanıyoruz. Bu çalışmalar tarımın meslek olarak görülmesini sağlar. Tüm çalışmaları takdire şayan buluyoruz.”
-Ümit Atak: “Burada yapılan çalışmanın sadece ihtiyaç sahibi vatandaşlara dağıtıldığını düşünüyordum. Bugünkü toplantıda anladık ki burası sulu tarıma örnek olabilecek potansiyele sahip. Bunun çevredeki köylere ve tarımla uğraşanlara büyük katkı sağlayacağını düşünüyorum. Bu bölgeler en büyük sorunumuz sulu tarım yapamıyor olmamızdı. Burada yapılan uygulama başarılı olduğunda ve satın alma garantisi olduğu sürece köylere geri dönüşün artacağını ve ülke ekonomisine katkı sağlayacağını düşünüyorum.”
-Rasim Atak: “Karaoğlan Mahallesi’nde çiftçilik yapıyorum. Sulu tarıma ilgim var. Mısır ve pancar ekiyordum. Şimdi Mansur Başkan yeni fikirlerle geldi ve biz de tekrar başlayabileceğiz. Sözleşmeli üretim yaptık, nohut ektik ve bu uygulama bizi çok memnun etti. Yapacağımız çalışmalarda umutluyuz. Sulu tarımla ilgili de umudumuz zaten Mansur Başkan.”