TÜRK-İŞ, Hak-İş ve DİSK, hayat pahalılığı ve yüksek enflasyonun işçilerin yaşam koşullarını giderek zorlaştırdığına dikkat çekerek ortak bir açıklama yaptı. Açıklamada, gelir dağılımında ve vergide adaletsizlik, işsizlik, güvencesiz ve kayıt dışı istihdam, iş kazaları ve meslek hastalıkları gibi kronik sorunlara vurgu yapıldı. Üç konfederasyon, hükümetten taleplerini ve önerilerini yineledi.
Vergide Adalet Talebi
Konfederasyonlar, ücretlilerin vergilendirilmesinde adaletin sağlanması gerektiğini belirtti. Açıklamada, “Ücretliler için düzenlenen gelir vergisi tarifesinin ilk dilimi 2024 yılı için 110 bin TL olarak belirlenmiştir. 2002 yılında brüt asgari ücret 222 TL ve gelir vergisi tarifesinin ilk basamağı 3.800 TL iken, gelir vergisi tarifesinin ilk basamağı asgari ücretin 17 katıydı. Bu oran günümüzde 5,5 katına kadar gerilemiştir” ifadeleri kullanıldı. İşçilerin mart ayından itibaren ikinci vergi dilimine girdiği ve yıllık bir buçuk aylık ücretlerini vergi olarak ödedikleri vurgulandı.
Enflasyonla Mücadelede Ücretlerin Korunması Gerekiyor
Enflasyonla mücadelenin ücretleri düşük tutarak sağlanamayacağını belirten konfederasyonlar, TÜİK’in açıkladığı enflasyon oranlarının gerçek yaşam maliyetleriyle örtüşmediğine dikkat çekti. Açıklamada, “İşçinin elde ettiği gelirle zorunlu temel ihtiyaçlarını karşılamasının mümkün olmadığı bu dönemde, emekçilerin başta gıda olmak üzere temel harcama kalemlerindeki artış oranları ile TÜİK enflasyon oranı arasında ciddi bir fark ortaya çıkmaktadır” denildi. İşçilerin alım gücünün hızla düştüğü bu dönemde, ücret artışlarının enflasyona yenik düşmemesi gerektiği vurgulandı.
Asgari Ücret Artışı Acilen Gerekli
Asgari ücretin açlık sınırının altında kaldığı ve çalışanların yaşam standartlarını sürdüremediği belirtilen açıklamada, “Ülkedeki yüksek enflasyonun sebebi dar ve sabit gelirli işçiler değildir. Enflasyonu yükselteceği iddia edilerek asgari ücrete zam yapılmamasını işçilerin kabul etmesi mümkün değildir” ifadelerine yer verildi. Asgari ücretin Temmuz ayından itibaren artırılması gerektiği ifade edildi.
Sendikal Örgütlenmenin Önündeki Engeller Kaldırılmalı
Sendikal hakların kullanımının önündeki engellere de dikkat çeken konfederasyonlar, işçilerin sendikal nedenlerle işten çıkarılmasının önüne geçilmesi gerektiğini belirtti. “Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) normlarına uygun bir çalışma mevzuatına ihtiyaç her geçen gün artmaktadır. Bu konuda sosyal tarafların beklentilerini karşılayacak bir düzenleme hayati önemdedir,” denilen açıklamada, sendikalaşma oranlarının düşük seviyelerde olduğu ve bu durumun sendikal hakların kullanılmasını zorlaştırdığı ifade edildi.
Diğer Talepler
Açıklamada, en düşük emekli aylığının asgari ücret seviyesine çıkarılması gerektiği belirtilerek, “Geçmiş yıllarda sosyal güvenlik mevzuatında yapılan değişikliklerle yaşlılık aylığının hesaplanmasına ilişkin hükümler yeniden düzenlenmiştir. En düşük emekli aylığının hazine desteği ile 10 bin lira olması bu durumun vahametini göstermektedir,” denildi. Ayrıca, kamu taşeron işçilerinin daimi kadroya geçirilmesi ve işçilerin haklarının tasarruf tedbirleri gerekçesiyle aşındırılmaması gerektiği vurgulandı.
