Cumhuriyet Halk Partisi Ankara Milletvekili Nihat Yeşil, TÜİK’in bugün açıkladığı işgücü istatistikleri hakkında açıklamalarda bulundu.
Hazine ve Maliye Bakanlığı’na TÜİK’teki başkan değişimlerini ve hesaplama yönteminin neden değiştirildiğini soran Yeşil, Ocak ayındaki istihdam verilerinin bir önceki aya göre yüzde 1,2 puanlık artmasının ve işsizlik oranının 0,4 puanlık azalışla 12,2 seviyesine inmesini değerlendirerek; “Görevleri olmadığı için işsizlik ve enflasyonla mücadele edemeseler de etkin şekilde rakamlarla mücadele ediyorlar. Kendilerini bu anlamda kutluyorum. Elbette hiçbir başarı cezası kalmıyor, TÜİK başkan değiştirdikçe enflasyon ve işsizlik azalıyor.” yorumunda bulundu.
İKİ YILDA BEŞ BAŞKAN DEĞİŞTİ
2019 yılından itibaren iki yılık süre içerisinde üç asaleten ve iki de vekaleten atama ile TÜİK’te beş başkanın neden değiştirildiğini Hazine ve Maliye Bakanlığı’na soran Yeşil, TÜİK’e yönelik tartışmaların kurumun itibarına kamuoyu önünde gölge düşürdüğünü belirterek “Gelinen noktada TÜİK ne acıdır ki siyasi iktidarın düşüremediği enflasyon ve işsizlik oranlarını, kağıt üzerinde düşürmeye çalışmaktan başka bir şey yapmamaktadır. Halkın enflasyonu yüzde 50’lere yaklaşmış durumda ancak ne gariptir ki TÜİK’in açıkladığı bültenlerde rakamlar düşmeye devam ediyor. Buna rağmen sürekli kurumda başkan değişikliği yapıyorlar ve gerçeklerle bağdaşmayan bu rakamları dahi beğenmeyip, belki de başarısızlık olarak görüp, suçu bürokratlara atıyorlar.” dedi.
DEĞİŞMEYEN TEK ŞEY HALKIN ÖDEDİĞİ FATURA
AKP’nin 2016 yılında Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) hesaplama şeklini değiştirerek kişi başına düşen milli gelirin bir gecede değiştirildiğini hatırlatan Yeşil, TÜİK’in ayrıca enflasyon sepetinin içeriğini ve kullanılan ürünlerin ağırlıklarını da birden fazla defa değiştirdiğini söyleyerek; “20 senelik AKP iktidarında değişmeyen tek şey, halka çıkartılan faturanın kabarıklığıdır. Her şey değişti ama halkın ödediği bedel hiçbir zaman değişmedi, aksine her geçen yıl daha da ağırlaştı. Bugün hala ekonomideki sorunların çözülmesi için somut adımlar atılmak yerine rakamlara makyaj yapma uygulaması devam ettiriliyor. TÜİK’in son istihdam ve işsizlik verilerine bakıyorsunuz, ülkenin gerçekliğinden tamamen kopuk bir şekilde sözde istihdam artıyor, işsizlik azalıyor gibi görünüyor. Eğer istihdam artıyorsa 1 milyon üniversite mezunu gencimiz neden işsiz, neden her dört gencimizden üçü yurtdışına gitmek istiyor? 5 değil 50 kere de TÜİK’in başkanını değiştirseniz, toplum bu rakamlara inanmıyor” ifadesini kullandı.
NİHAT YEŞİL’İN HAZİNE VE MALİYE BAKANLIĞI’NA YÖNELTMİŞ OLDUĞU SORULAR:
1- TÜİK’in son iki yıl içerisinde üç asaleten ve iki vekaleten olmak üzere toplam beş başkan tarafından yönetildiği düşünüldüğünde, kurumun uzun soluklu bir bürokrat tarafından yönetilmemesi, enflasyon ve işsizlik başta olmak üzere birçok ulusal verinin hatalı ya da eksik olarak üretilmesi ya da halkın enflasyonu ve reel işsizlik oranlarıyla örtüşmemesi nedeniyle midir?
2-Danışma Kurullarının kurulması duyurusundan sonra, kuruma başkan olarak atanan Sait Erdal Dinçer, bu kurulları faal hale getirecek midir?
3-Danışma Kurulları’nın toplantı tarihlerine dair önceden bir duyuru yapılacak mıdır?
4- Vekaleten atanan Başkan Ahmet Kürşad Dosdoğru tarafından duyurulan ve yurttaşın kendi enflasyonunu hesaplayabileceği söylenen “Benim enflasyonum” adlı uygulamaya geçilecek midir? Geçilecek ise, ne zaman başlatılması planlanmaktadır?
5- 9 Mart 2021 itibariyle açıklanan verilere göre, işsizlik oranının bir önceki aya göre düşük, istihdam oranlarının ise bir önceki aya göre yüksek çıkmasının nedeni, TÜİK’in hesaplama yöntemini değiştirmesi nedeniyle midir?
6- Şayet hesaplama yöntemindeki bu değişikliğin nedenleri, Uluslararası Çalışma Örgütü’nün 19’uncu Çalışma İstatistikçeleri Konferansı (ICLS) kararlarına ve ilgili AB tüzüğüne uyum sağlamak amacıyla ise, şu ana kadar bu verilerin yüksek çıkmasının nedeni nedir?
7- Yeni hesaplama yöntemi ile toplumsal düzeydeki enflasyon ve işsizlik rakamlarının kamuoyu üzerindeki etkisi arasındaki fark neden kaynaklanmaktadır? Toplumun hissettiği enflasyon oranlarının TÜİK’in rakamlarına bir türlü yansıtılamamasının gerekçesi nedir?