Türkiye Komünist Partisi Yıldız Holding, işçilerine seslenen bir mektup yayımladı. “Holdinglerin mal varlıkları ve kârları halkımıza feda olsun” diyerek kapısına dayanılan holdinglerin işçilerine yapılan çağrıda “Umarız bu mektup sayesinde tanışır, konuşur ve birlikte yol yürürüz.” deniliyor. Yıldız Holding işçileri için kaleme alınan mektup şöyle:
“Yıldız Holding’in şirketlerinde çalışan emekçi kardeş,
Sen de illa ki karşılaşmışsındır. Dünyaca ünlü ekonomi dergileri, her yıl en zengin dolar milyarderlerini açıklarlar. Sonra bizim gazetelerimiz de, ülkemizin hangi zenginlerinin kaçıncı sıradan bu listeye girdiklerini anlatır dururlar. Bu listenin Türkiye’den sırabaşlarından biri de sizin patronlardan Murat Ülker’dir.
Son birkaç yılda neler neler yaşandı ama Ülkerler’den Murat Bey hep listenin başına oynadı.
Korona salgını oldu. Şok Market emekçileri elde poşet siparişlere yollanırken, Murat Ülker milyarderler birincisiydi.
Holdingin fabrikalarında çalışan emekçiler enflasyon karşısında ezilirken, Murat Ülker bu sefer birkaç sıra düşmüştü ama yine dolar milyarderiydi.
Şok Marketler’de üst yönetim baskısıyla bölge müdürleri emekçilere türlü hakareti yağdırırken, mobbing uygularken, Murat Ülker koltuğuna kavuşmuş ve tekrar milyarderler listesinin birincisi olmuştu.
Kısacası holdingin övünerek yazdığı “Mutluluk Üretiyoruz” sloganı, binlerce holding emekçisi için değil bir avuç patron için geçerliydi ve hâlâ da öyle.
Sevgili kardeş,
TKP, geçtiğimiz haftalarda ülkenin en büyük holdinglerinin kapısına dayandı. Büyük medya kuruluşları, aklı evvel ekonomistler hepsi türlü türlü fikirlerle ekonomik çıkış palavraları sallıyordu. TKP ise kurtuluşun ancak emekçiden çalınanlara, yani holdinglerin kârlarına ve mal varlıklarına el konmasıyla mümkün olduğunu söylüyordu. İşte biraz da bu gerçeği patronların yüzüne çarpmak için, TKP kapılarına dayandı.
Bu eylemlere güzel geri dönüşler, destekleyen yorumlar aldık. Bunlar içerisinde bizi en çok heyecanlandıran, azımsanmayacak sayıda holding emekçisinin bize ulaşması oldu. Çünkü bu zorlu yolda bir sonuca ulaşacaksak biliyoruz ki bir araya gelmeli, sayımızı artırmalı ve o kapılara daha güçlü dayanmalıyız.
Emin ol, sen örgütsüz olasın, hakkını aramayasın diye harcadıkları paralar olmasaydı patronlardan pek muhterem Murat Bey, zenginler listesinde üç beş sıra daha zıplardı. İşte bu nedenle, birlikteliğimiz en büyük gücümüz.
Umarız bu mektup sayesinde tanışır, konuşur ve birlikte yol yürürüz.
Sadece ve sadece hakkımız olanı almak için…”