Diyarbakır’da kaybolduktan 19 gün sonra cansız bedeni bulunan 8 yaşındaki Narin’in yaşadıkları, ülke genelinde büyük bir infiale yol açtı. Trajik olayın üzerinden çok geçmeden, geçtiğimiz günlerde yaşanan iki kadının canice öldürülmesi ve bir başka kadının sokak ortasında tecavüz girişimiyle karşı karşıya kalması, toplumda büyük yankı uyandırdı.
Yaşanan vahşet olaylarına ilişkin bir açıklama yapan Türkiye Komünist Partisi (TKP), katledilen kadınların İslam hassasiyetiyle yetişmiş olsalar böyle bir durumla karşı karşıya kalmayacağını iddia eden İslamcı yazara sert tepki gösterdi. TKP, açıklamasında, “Narin’in başına gelenleri nasıl açıklayacaksınız!” sözleriyle yazarın görüşlerine tepki gösterdi.
TKP’den yapılan açıklamada, “Paranın egemenliği ve tarikatlar eliyle siyasal İslam ağır ağır çürüttü toplumu… Ve şimdi bu çürümenin sorumluları pişkince konuşmaya devam ediyorlar. Siyasal İslamcı yazarlardan birisi çıkıp, katledilen kadınlar için “İslam hassasiyeti ile yetiştirilmiş olsaydı kendisine namahrem olan bu katille hiç tanışmayacaktı” diyebiliyor. Suçu katledilen kadında arayan bu sapık zihniyete soruyoruz, madem öyle bir ucu Hüda-Par’a öteki ucu Menzil tarikatına dayanan köyde Narin’in başına gelenleri nasıl açıklayacaksınız!” ifadelerine yer verildi.
TKP’nin yaptığı açıklamanın tamamı şöyle:
“Çok ama çok kısa bir sürede, artık bu kadar da olmaz diyeceğimiz kaç olay yaşadık. Bir sapık tarafından vahşice katledilen kadınlar, genç bir kadına sokak ortasında tecavüz girişimi, çocuklarımızın ardı ardına istismarın ve vahşetin kurbanı olmaları… Çok sık sorar olduk değil mi: Biz ne ara böyle bir ülke olduk?
Sahi ya, uzak sayılmayacak bir geçmişte sadece polisiye veya korku filmlerinde gördüğümüz şeyler artık günlük hayatımızın parçası haline geldi. Ve bu bir anda olmadı. Adım adım hayatımıza girdi. Paranın egemen olduğu ve gücün yüceltildiği bir toplumda, bu ikisine sahip olanların yaptıkları her şey geçerli sayıldı. Paylaşma, birlikte öğrenme, dayanışma kültürü demode ilan edilirken bencillik ve fırsatçılık yüceltildi. Siyasal İslam tarikatlar aracılığıyla topluma kanser gibi yayıldı, kadın ikinci sınıf vatandaş olarak görülmeye başlandı. Hem ideolojik hem de ekonomik nedenlerle, adalet sistemi çökertildi ve daha ağırı toplumsal adalet duygusu yok edildi. Baklava çaldıkları için çocukları yıllarca hapis cezasına çarptıran sistem, çocukları istismar edenleri birer birer dışarı saldı. Doğrular, yanlışlar, iyiler kötüler hepsi birbirine karıştı.
Buraya bir günde gelmedik.
Paranın egemenliği ve tarikatlar eliyle siyasal İslam ağır ağır çürüttü toplumu… Ve şimdi bu çürümenin sorumluları pişkince konuşmaya devam ediyorlar. Siyasal İslamcı yazarlardan birisi çıkıp, katledilen kadınlar için “İslam hassasiyeti ile yetiştirilmiş olsaydı kendisine namahrem olan bu katille hiç tanışmayacaktı” diyebiliyor. Suçu katledilen kadında arayan bu sapık zihniyete soruyoruz, madem öyle bir ucu Hüda-Par’a öteki ucu Menzil tarikatına dayanan köyde Narin’in başına gelenleri nasıl açıklayacaksınız!
Şaşkınız… Acılıyız… Ve öfkeliyiz… Boynumuzu eğmeyeceğiz, katledilen kadınların ve çocukların hesabını soracağız, yenileriyle karşılaşmamak için mutlaka ama mutlaka ayağa kalkacağız.”