İzmir Büyükşehir Belediyesi, Özelleştirme İdaresi tarafından Seferihisar’daki kamu arazisinin plan değişikliği ile üniversite alanından “ticaret-turizm” ve “park” alanına çevrilmesi ve satış listesine alınmasına yönelik açıklamalarda bulundu. Alandaki imar planı değişikliğine karşı açılan dava sürerken, Temmuz ayında gelen bilirkişi raporu İzmir Büyükşehir Belediyesi lehine sonuçlandı. Belediyeden yapılan açıklamada, konunun takipçisi olunacağı, parselasyon planına da dava açılacağı belirtildi.
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin açıklamasında, imar planı değişikliğinin kamu yararı taşımadığına vurgu yapılarak şu görüşler dile getirildi: “İmar planı değişikliği Mekânsal Planlar Yapım Yönetmeliğinin 26. maddesine uygun değildir. Sosyal ve teknik altyapı hizmetlerini iyileştirici olmadığı gibi eşdeğer alan da ayrılmamıştır. Kamu yararı taşımamakta ve kamusal alanları azaltmaktadır. Kamuya ayrılan alanlar % 15’e düşürülerek yasal değerlerin çok altında belirlenmiştir. Kıyı Kanunu ile Kıyı Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 4. maddesindeki Kısmi Yapılaşmaya yönelik hükümlere aykırıdır”
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nden yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
Kısmi Yapılaşmaya ilişkin araştırma ve analizler imar planı değişikliğinde yer almamaktadır. İzmir Büyükşehir Belediyesi bu gerekçelerle 2022 yılında Danıştay 6. Daire Başkanlığı’na imar planı değişikliğinin iptali için dava açmıştır. Mahkemece atanan Bilirkişiler tarafından hazırlanan rapor 11.07.2024 tarihinde İzmir Büyükşehir Belediyesi lehine yayınlanmıştır. Raporda ‘Üniversite Eğitim ve Dinlenme Alanı’ kullanımının ‘Turizm-Ticaret Alanı’ kullanımına dönüştürülmesi durumunda sosyal donatı alanlarında bir azalma ortaya çıkacağı, yatırımcı kuruluş olan Üniversite ya da YÖK’ün imar planı değişikliği kapsamında görüşlerinin alınmadığı, Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliğinin 26. Maddesindeki sosyal donatı dengelerini bozan bir değişiklik yapıldığı, Turizm Teşvik Kanunu’ndan gelen özel koşulların haricinde yapılaşma koşulları yönünden yoğunluk artışı ortaya çıkardığı, 1/25.000 ölçekli Çevre Düzeni Planından gelen yapılaşma koşullarına uymadığı, plan açıklama raporunda ve planlarda sahil şeridinin belirlenmediği, kısmi yapılaşmanın olup olmadığına ilişkin araştırma ve analizlerin yapılmadığı, Turizm Alanlarının gerektirdiği yatak kapasitesi hesaplamalarının yapılmadığı, yeterli araştırma ve analiz çalışmalarının bulunmadığı, parselin bitişiğinde yer alan 1. Derece Kaynak Koruma Alanına ilişkin tespit ve incelemelerin yapılmadığı, parselde yer alan ağaçlar başta olmak üzere peyzaj öğeleri ile ilgili herhangi bir araştırmanın bulunmadığı belirtilmiştir.”
“Telafisi Mümkün Olmayan Kamu Zararına Yol Açacaktır”
Belediye, Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü’nün parselasyon planı yaparak alanı satışa çıkarmasının telafisi mümkün olmayan kamu zararına yol açacağını belirterek, “Bilirkişi Raporunun da lehimize sonuçlandığı ve davanın planın iptali yönünde sonuçlanabileceği dikkate alındığında İzmir Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü’nce parselasyon planı yapılarak alanın satışa çıkartılması telafisi mümkün olmayan kamu zararına yol açacaktır. İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak imar planı değişikliğine karşı açtığımız davanın takipçisi olacağız. Ayrıca askıdaki parselasyon planına itiraz edilmiş olup dava açılacaktır.” ifadelerini kullandı.