Osmanlı Devleti, yüzyıllar boyunca birçok gelenek ve törene sahip büyük bir imparatorluktu. Bu geleneklerden biri de “Cülus merasimi” olarak bilinen ve padişahın tahta çıkışını simgeleyen törendi.
Soru: Osmanlı Devleti’nde “Cülus merasimi” hangi vesileyle yapılırdı?
- A: Padişahın tahta çıkışı
- B: Ordunun sefere dönüşü
- C: Ramazan ayının gelişi
- D: Elçi kabulü
Cülus Merasimi Nedir?
Cülus merasimi, Osmanlı Devleti’nde yeni bir padişahın tahta çıkışını simgeleyen ve büyük bir ihtişamla gerçekleştirilen törendir. “Cülus” kelimesi Arapça kökenli olup “oturmak” ya da “bir makama geçmek” anlamına gelir. Bu bağlamda, cülus merasimi, yeni padişahın Osmanlı tahtına oturması ve devletin yönetimini devralması anlamını taşır.
Her padişah değişiminde, cülus merasimi devletin en önemli ritüellerinden biri olarak gerçekleştirilirdi. Bu tören, sadece padişahın tahta geçişini kutlamakla kalmaz, aynı zamanda yeni padişahın saltanatının başlangıcını da sembolize ederdi.
Cülus töreni, Topkapı Sarayı’nda veya yeni padişahın tahta çıktığı diğer saraylarda düzenlenirdi. Törenin başlıca unsurları şunlardı:
- Tahtın Önünde Yeminin Edilmesi: Yeni padişah, tahta oturur oturmaz devleti ve tebaasını adaletle yönetme yemini ederdi. Bu, padişahın yönetim anlayışını ve sorumluluklarını vurgulayan önemli bir ritüeldi.
- Yeniçerilere Bahşiş Dağıtılması: Osmanlı Devleti’nde gelenek olarak yeni padişah, tahta geçtiğinde Yeniçeri Ocağı’na bahşiş dağıtırdı. Bu bahşiş, yeni padişaha olan sadakati pekiştirmek ve askerlerin desteğini kazanmak amacıyla verilirdi. Bu uygulama, bazen ordu içerisinde huzursuzluklara veya isyanlara da neden olabilirdi, çünkü bahşişin yeterli olup olmaması önem taşırdı.
- Devlet Adamlarının Tebriği: Padişahın tahta oturmasından sonra vezirler, ulema, paşalar ve diğer yüksek devlet görevlileri yeni padişahı tebrik ederdi. Bu tebriklerin ardından padişah, devlet işlerinin yönetimine resmi olarak başlamış sayılırdı.
- Kılıç Kuşanma Töreni: Cülus merasiminde padişah, Yavuz Sultan Selim’in İstanbul’a getirdiği kutsal emanetlerden birini kuşanarak saltanatını ilan ederdi. Bu kılıç, padişahın hem dini liderliğini hem de askeri gücünü simgeliyordu.