Özledik, bizim zamanımızda diyerek başlayan sohbetleri. Özledik, iyilikle anılan insanların neler yaptıklarını, güne yansımalarını. Özledik, samimi içten dostlukları, komşulukları, akrabalıkları.Rüzgarın savurduğu toz gibi çöktük bir yerlere, bitki tohumları gibi her bir yerde filizlenmiş işe yaramaz zararlı ot gibi sardık her bir yanı.Doğayı katlettik, sevgiyi saygıyı yok ettik, küçücük menfaatler uğruna, hazır geçim adına.
Üretene engel olduk, üretmeyene koltuk deyneği.Hani bir türkü var ya,NEM KALDIParsel parsel eylemişler dünyayı
Bir dikili taştan gayrı nem kaldı
Dost köyünden ayağımı kestiler
Bir akılsız baştan gayrı nem kaldı
Padişah değilem çeksem otursam
Saraylar kursam da asker yetirsem
Hediyem yoktur ki dosta götürsem
İki damla yaştan gayrı nem kaldı
Mahzuni Şerif’im çıksam dağlara
Rast gelsem de avcı vurmuş marala
Doldur tüfeğini beni yarala
Bir yaralı döşten gayrı nem kaldıHayatın özeti sanki, yıllar önce yazılmış binlerce şiir, türkü, deyişlerde olduğu gibi.
Halen ders almadık, ders çıkarmadık memleket türkülerinden, aşıklarından, Pir Sultan Abdallardan, Yunus Emrelerden, sayamadığımız onlarcasından.
Ders almadık, vatan uğruna canlarını feda eden dedelerimizden, şehitlerimizden, gazilerimizden.
Durup düşünmek gereken konulara gülüp geçtik, aman sende dedik, herkese neyse bana da o dedik, dedikte dedik. Geriye dönüp bakmayı bir türlü akıl etmedik, anmalarda, kutlamalarda formaliteleri yerine getirdik görevimizi yaptık saydık.Dünyayı iki günlük sandık, göz göre göre, bile bile milyon yıldır ayakta olan dünyayı hiçe saydık. Dün bitti, bugün başladı bunun yarını da olacak.
Senden gelen bir nesil var. Hani deriz ya, “bugünün küçükleri yarının büyükleri” işte onlara bu koca dünyayı dar ettik. Artık sığmıyor, yaşam alanı bırakmadık kendi kınına sığmaz olmuş, zapt etmekte güçlük çekiyoruz.Bakarsan bağ bakmazsan dağ olurdan, sat savuru öğrettik. Devleti babalarının malı gibi görenlerin eline teslim ettik. Sızlandık nerde eski bayramlar, nerde eski dostluklar, akrabalıklar, v.s. Hey gidi günler hey dedik kapattık dosyayı.Sümen altı yaptık. Kusurları, kabahatleri, kanunsuzlukları, hukuksuzlukları, halının altına süpürdük yarın o halıyı kaldırdığımızda kötü bir kokunun oracıkta bizi boğacağını, hapsedeceğini ve ardından pişmanlık duyacağımızı unuttuk.Hiç kimse kafasına göre tarih kafasına göre din, kafasına göre kültür, kafasına göre sosyal yaşam tarzı belirleme lüksüne sahip değildir. Asıl olan Devlettir, Vatandır. Kanun kural herkes için geçerlidir.Ülkemizde gelinen nokta içler acısı Maalesef.‘Felaket başa gelmeden evvel önleyici ve koruyucu tedbirleri düşünmek lazımdır, geldikten sonra dövünmenin yararı yoktur’
M. Kemal Atatürk
Benzer Haberler
Gündem
Daha fazla gösterilecek yazı bulunamadı!
Tekrar deneyiniz.