Fenerbahçe Teknik Direktörü Jose Mourinho UEFA Avrupa Ligi’nin 2. haftasında Twente ile oynanacak karşılaşma öncesi düzenlenen basın toplantısında basının sorularını yanıtladı. Mourinho, “20 yıl önceki hislerimi, hırslarım hala var. Fenerbahçe de hırsları olan bir kulüp. Burada hedeflerimize ulaşmak için içinde bulunduğumuz durumlar çok zor. Türk insanı ne demek istediğimi gayet iyi anlıyor.” diye konuştu.
“Fenerbahçe Çok Büyük Bir Kulüp”
Türkiye’de bulunduğu için memnun olduğunu dile getiren Mourinho, “Diğer çalıştığım kulüpler ile Fenerbahçe’yi ayırmam. Her kulübün kendi hedefleri vardır. İspanya Ligi’ni Real Madrid ile kazanmak, Türkiye Ligi’ni Fenerbahçe ile kazanmaktan daha önemli demem asla. Fenerbahçe büyük bir kulüp, Türkiye harika bir ülke. Buraya gelme kararımdan hiç pişman değilim” ifadelerini kullandı.
Tecrübeli teknik adam, Türk futboluna dair hala öğrenmeye çalıştığı bazı unsurlar olduğunu belirterek, “Türk futbolunda hala öğrenmeye çalıştığım bazı şeyler var. Değiştiremeyeceğim için onlarla yaşamaya, kabul etme durumunda olduğum şeyler var. Buraya gelme kararımdan hiç pişman değilim. Tamamen kulüple yapmak istediklerime odaklanmış durumdayım.” diye ekledi.
“Hırsım Aynı, Fenerbahçe’nin de Büyük Hedefleri Var”
20 yıl önce Porto ile kazandığı Şampiyonlar Ligi zaferinden bu yana hırsının değişmediğini vurgulayan Mourinho, “20 yıl önceki hislerim hala bende. Fenerbahçe de hırsları olan bir kulüp. Zor şartlarda mücadele ediyoruz ama bu zorlukları konuşması gereken kişi ben değilim, çünkü daha çok yeniyim,” dedi. Avrupa Ligi’ndeki yeni formata değinen Mourinho, 20 yıl önceki hislerimi, hırslarım hala var. Fenerbahçe de hırsları olan bir kulüp. Burada hedeflerimize ulaşmak için içinde bulunduğumuz durumlar çok zor. Türk insanı ne demek istediğimi gayet iyi anlıyor. Ben içimde hala aynı ateşi, hırsı hissediyorum. Hala sarı kart görüyorum. Dış görünüşüm dışında değişen pek bir şey yok benim için. Fenerbahçe turnuvaları kazanmak istiyor. Ligde iyi rakiplerimiz var. Zor şartlar var ama bu zor şartları konuşması gerekecek doğru kişi ben değilim çünkü ben buraya yeni geldim. Onlar daha iyi biliyorlar çünkü tüm hayatları boyunca buradalardı. Aynı şekilde Avrupa Ligi’nde de seviyesi çok yüksek takımlar var. Bu yeni garip formatta hem iyi hem de kötü şeyler var. İyi şeylerden biri artık Şampiyonlar Ligi’nden takımlar gelmiyor. Bu turnuvaya başlayan takımlar bu turnuvayı bitiriyorlar. Takım isimlerine baktığımız zaman gerçekten zor ve potansiyelli takımlar var. Önümüzde 7 maçımız kaldı.” ifadelerini kullandı.
“O gün kötü günlerindeydiler”
Yarınki karşılaşmanın VAR hakeminin, Roma-Sevilla finalindeki VAR hakemi Stuart Attwell’in olduğunun hatırlatılması üzerine Jose Mourinho, “Bunun normal bir atama olduğunu düşünüyorum çünkü UEFA, Bay Rosetti ve De Kuipers’in yapmış olduğu atamalara göre belirliyor bu kararları. Benim için hiçbir problem yok. Ben dürüstlüklerine inanıyorum. Futbolun içinde olan insanların dürüstlüğüne inanıyorum. Onlar finali yönettikleri günde kötü günlerindeydiler. Bir kulübün, hocanın, oyuncuların ve taraftarların tarihini etkileyen karar verdiler, ben bunu unutmuyorum ama dürüstlüklerine inanıyorum. Sadece onlar o gün kötü günlerindeydiler. Yarın da ellerinden geleni yapacaklarını biliyorum. Bununla ilgili hiçbir problemim yok.” açıklamasını yaptı.
“Rakibimiz savunmayı çok iyi biliyor”
Mourinho, konuşmasını şu şekilde sürdürdü;
“Hollanda takımlarına karşı geçmişte o maçları kazandım çünkü iyi takımları çalıştırıyordum. Ajax’a karşı 4 kez oynamıştım Real Madrid’deyken. Böyle bir eşleşmede kazanmayı beklersiniz. Bunun benimle veya Hollanda takımları olmasıyla bir alakası yok. Sadece takımların potansiyeliyle alakası var. O eşleşmeler de zordu, kolay olmadı. Sadece bir Ajax-Real Madrid maçı ve Manchester United-Ajax finali kolaydı. Onun dışında oynamış olduklarımın hepsi zordu. Daha çok yeni Feyenoord’a kaybettim. Yarın da zor olacak diye düşünüyorum. Ben kazanmaktan hoşlanıyorum, kaybetmekten hoşlanmıyorum. Hollanda takımları her zaman zor. Çok organizeler, çok iyi oynuyorlar, teknik anlamda çok üst düzeyler, kaliteliler, özellikle evlerinde oynadıklarında taraftar desteği olduğunda bu maçlar çok zor oluyor. Bu sene hem Twente hem de AZ ile eşleştik grupta. İkisiyle de deplasmanda oynayacağız. ‘Bu durumdan mutlu musunuz?’ diye sorarsanız, hayır değilim. Sadece havalimanının bile buraya 1 saat uzak olması bizim için bir zorluk. Hollanda takımlarının aynı zamanda bir pragmatizmi de oluyor. Rakibimiz savunmayı çok iyi biliyor, gerektiğinde geri çekilmeyi iyi biliyorlar. Kompakt bir şekilde beklemeyi ve kontrataklara çıkmayı iyi biliyorlar. Belli bir dozda pragmatizme sahipler. Bunu iyi yapıyorlar. Geçen sene de ligi üçüncü bitirdiler. Slavia Prag ile eşleşmişlerdi ki Slavia Prag takımı da sanılandan çok daha iyi. Ben de yarınki rakibimizin çok iyi bir takım olduğunu söyleyebilirim.”