Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ve İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener Aydın halkıyla buluştu. Yavaş, “Gençler bütün dünyayı görüyor her şeyi biliyor bırakın onlara akıl vermeyi onlardan akıl almalıyız. En iyi arabaya binmek, en iyi evde oturmak, en iyi cep telefonuna sahip olmak onların hakkı. Ama artık hayal dahi edemiyorlar” dedi.
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, 14 Mayıs 2023 tarihinde gerçekleşecek Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili Seçimleri öncesi Türkiye’yi il il gezmeye devam ediyor.
Yavaş, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ile birlikte Aydın Atatürk Kent Meydanı’nda vatandaşlarla bir araya geldi.
“BİZ DÜN NEYSEK BUGÜN DE OYUZ”
Eşi Nursen Yavaş ile sahneye çıkarak Aydınlıları selamlayan Yavaş, seçime çok az kaldığına, değişimin gerçekleşeceğine ve bunun Türkiye’nin her yerinden göründüğüne dikkat çekti.
Yavaş, “Çok farklı şeyler duymaya başladık. ‘Seçim yoluyla bize darbe yapacaklar’ diyen insanları gördük. ‘Tek dertleri var bizi buradan indirmek’ diyorlar. Evet, tek derdimiz sizi oradan indirmek. Seçime bunun için giriyoruz… Demokrasi anlayışı geçtiğimiz 20 yılda gelişeceğine şuna doğru evrildi; seçime herkes girebilir, seçime girmek serbest ama kazanmak yasak. Böyle bir mantık ile gidiyorlar” dedi.
Ankara’daki eski yönetim anlayışını da anlatarak Büyükşehir Belediyesi olarak hayata geçirdikleri projelerden de örnekler veren Yavaş, şöyle konuştu:
“Ankara’da jeliboncu bir belediye başkanı vardı. 23 buçuk yıl Ankara halkının gözünü boyayarak o koltukta oturdu. Biraz milliyetçilik sosu biraz da muhafazakarlık sosu ile Ankara halkının dini bütün insanlarını hep kandırdılar. ‘Adam çalıyor ama çalışıyor’ kavramını bile kabul ettirdiler. Oysa bizim inancımıza göre affedilmeyecek tek günah neydi? Kul hakkı… Kendisi kul hakkına da bu dini bütün insanları kandırarak alet etti. Haksız kazançlarının devam etmesini istediler, bu yaşantının devam etmesini istediler. Hem halkı korkuttular hem de bizlere olmadık iftiralar attılar. Dediler ki ‘İşçileri çıkaracak’ bir işçi çıkarmadık. ‘Yardımları kesecek’ dediler, insanlar inanmadı… Şimdi de aynısını yapıyorlar. Çözüm sürecinde PKK rahatsız olmasın diye kaldırdıkları T.C. tabelalarının tümünü yerine astık. Zaman zaman milliyetçi olurlar zaman zaman her türlü milliyetçiliği ayaklar altına alırlar. PKK’nın oyuna ihtiyaçları olunca ayaklar altına alırlar, milliyetçilerin oyuna ihtiyaçları olunca baş üstüne alırlar. Biz dün neysek bugün de oyuz. Ne ülkeyi böldürürüz ne bebek katili biz varken hapisten çıkabilir ne de eli kanlı teröristler oradan çıkabilir.”
“HEPİMİZE CEHENNEMİ YAŞATTILAR”
İktidarın Millet İttifakı’na yönelik olarak ortaya attığı iftiralar hakkında da açıklamalarda bulunan Yavaş, “Sadece teröristlikle suçlanmıyoruz. Sürekli bir şeylerle suçlanıyoruz. Ben bugünkü demecini okuyorum Sayın Cumhurbaşkanımızın, ‘Siyasetteki tatlı rekabetin husumete dönüşmesine izin vermeyelim lütfen’ diyor. Bir günde şefkate büründü. Neden dersiniz? Biz geldiğimiz zaman rozetimizi çıkarttık ve hizmet verdik. Bize oy vermeyenlere hiçbir şey söylemedik. Kucakladık hepsini. Herkes bizim başımızın tacıdır. Hiç kimseyi ayırmayacağız. Hepimiz bu ülke için söyleyecek sözü olan vergisini veren askerliğini yapan şerefli bir Türk vatandaşıyız” diye konuştu.
“İktidarı istemek hakkımız. İddia ediyoruz; daha iyi yöneteceğiz” diyerek açıklamalarını sürdüren Mansur Yavaş, “Cenneti vaat ettiler, hepimize cehennemi yaşattılar. ‘Ekonomik olarak sizi kalkındıracağız’ dediler, vatandaştan uzaklaştılar. 21 yıl önceki halinize bir bakın. Şimdiyi kıyaslayın. Hani adalet? Nerede kaldı adalet? ’Hz. Ömer gibi devletin işinde ayrı mum, kendi işimizde ayrı mum kullanacağız’ diyerek geldiler. Daha dün bir bakana ‘Siz seçim propagandanıza uçağınızla mı gidiyorsunuz?’ diye sordular. ‘Evet ne var bunda’ dedi. Nerden nereye geldiler. Devletin tüm imkânları emirlerinde” ifadelerini kullandı.
“BİRLEŞE BİRLEŞE KAZANACAĞIZ”
Herkese eşit hizmet edecek bir yönetim anlayışı getireceklerini vurgulayan Yavaş, konuşmasını şöyle tamamladı:
“21 yıl sonra vaat verilmez. 21 yılda güzel yaptığınız işleri çıkarırsınız. Şunları eksik yaptık, dersiniz fakat öyle bir güç zehirlenmesi oldu ki artık hiçbir hatayı kabul etmiyorlar. Şuradan taş düşse ya CHP’liler ya muhalefet yapmıştır diyorlar. Ülke mülteci dolmuş bu ülkeyi Suriyeleştirecekler diyor. Yabancı mafyalar fink atıyor Büyükşehirlerde bunun da sorumlusu başkası… Avrupa’da her şeyi tane ile alıyorlar diye anlatırlardı bizi de taneyle alır hale getirdiler büyük başarı. Har vurup harman savuruyorlar. Bu ülkede aile destek sigortası ile hiçbir evde çocuk yatağa aç girmemeli hiçbirisi eğitiminden mahrum kalmamalı… Bu şekilde çalışılması lazım inşallah bunlar da yapılacak. Benim bildiğim iyi bir Müslüman hakaret etmez ama başka laf duymuyoruz ki… Gençler bütün dünyayı görüyor her şeyi biliyor bırakın onlara akıl vermeyi onlardan akıl almalıyız. En iyi arabaya binmek, en iyi evde oturmak, en iyi cep telefonuna sahip olmak onların hakkı. Ama artık hayal dahi edemiyorlar. Mülakatsız torpille işe girenleri görüyorlar. Hayalleri yıkılıyor. Tüm seçmen iradesine saygı duyuyoruz. İyi bir hükümet programı hazırladık 2 bin 400 maddelik ve inşallah birleşe birleşe kazanacağız. 14’ünden sonra güzel ülkemde baharlar açsın diyorum.”
AKŞENER: “SİYASETÇİ DERDİNİZİ DİNLER VE ÇÖZÜM ÜRETİR”
Konuşmasına Adnan Menderes’i anarak başlayan İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ise şunları kaydetti:
Çok ilginç bir seçime gidiyoruz. Hayatımızda işitmediğimiz iftiraları işittik. Beraber tarih yazacağız. Bizi birbirimizle dövüştürüp bedavadan oy alıp milleti maraba yerine koyan bir zihniyettir bu. Millet baş tacıdır. Siyasetçi derdinizi dinler ve çözüm üretir. Bir seçime gidiliyor. O seçimde millet bir karar verecek. Şimdi bir karar vereceksiniz. Aydın’ın hala cezalandırılmasına mı evet diyeceksiniz yoksa sizi soyanların emekli edilmesine mi evet diyeceksiniz? Tabii ki emekli edilmelerine evet diyeceksiniz. Allah’ın izniyle soyulmuş olan Türkiye’nin tüm paralarını Türkiye’ye getireceğiz. İnşallah 14 Mayıs akşamı Sayın Kılıçdaroğlu 13. Cumhurbaşkanımız, ben de Türkiye’nin Başbakanı olacağım. Bir oy Kemal’e, bir oy Meral’e…”