Mamak’ta asırlık bir gelenek olarak sürdürülen bulgur kaynatma sezonu başladı.
Hasat mesaisinin tamamlandığı Mamak’ta bulgur kaynatma telaşı başladı. Kırsal kesimde oldukça yaygın olan bulgur kaynatma işlemi, Mamak Kadın Kooperatifi üyesi kadınlar tarafından Mamak Belediyesi Üreğil Millet Bahçesi’ne kurulan büyük ocaklara, büyük kazanların yerleştirilmesiyle yapılıyor. Korona virüs salgınıyla birlikte tarımsal üretimin önem kazandığının altını çizen Mamak Belediye Başkanı Murat Köse, “Mamak’ta adeta tarım seferberliği ilan ettik” dedi. Üretimi artırarak hem tarımı geliştirmeyi hem de vatandaşın ekonomisine katkı sağlamayı hedeflediklerini kaydeden Köse, “Yıllardır boş duran arazilerimizin artık boş kalmasını istemedik. Mamak’ı organik üretim ve satış merkezi haline getireceğiz ve bu çalışmalar Türkiye’de örnek olacak inşallah. Kovid-19 ile birlikte tarım çok daha önemli hale geldi. Tarım, stratejik bir alan oldu. Mamak’ın doğasına uygun yeni ürünlerin ekimini yapmaya devam edeceğiz ve tarımsal üretimde süreklilik sağlayacağız. Özellikle içinde bulunduğumuz pandemi döneminde güvenilir gıdaya erişim konusunun ne kadar önemli olduğunu bir kez daha anladık. Yerli ve milli üretimde marka olma yolunda emin adımlarla ilerliyoruz” dedi.Dev kazanlar kuruldu
Asırlardır devam eden bulgur kaynatma geleneği güncelliğini koruyor. Özellikle kırsal kesimlerde vazgeçilmez gıdalardan olan bulgur, yine büyük kazanlarda kaynatılarak, sofralardaki yerini alıyor. Her yıl hasattan sonra Temmuz, Ağustos ve Eylül aylarında tekrarlanan bulgur kaynatma geleneği Mamak’ta başladı. Geçtiğimiz haftalarda Mamak Belediyesi’nin Üreğil Millet Bahçesi’nde bulunan tarım alanlarında yetişen domateslerden, ev yapımı salça yapan kadınlar bu kez bin kilogram bulgur kaynattı. Kimi yerde kayısıya yer açmak kimi yerde de kayısıdan sonra ekilen buğdaylar biçildi. Buğday hasadının toplanması ve kış mevsiminin yaklaşması ile birlikte dev bulgur kazanları da kaynamaya başladı. Hem üretim hem de kalite bakımından marka olmak istediklerini belirten Mamak Kadın Kooperatifi üyesi Belma İşgüzar, “Marketlerden aldığımız bulgur organik değil. O yüzden bu bulguru kullanıyoruz. Daha lezzetli. İlk önce bulgurluk iyi olan buğdayı ayırıyoruz. Bu buğday elenip içindeki yabancı maddeleri ayıkladıktan sonra buğdayı bol su ile yıkıyoruz, yıkandıktan sonra özel olarak yapılan büyük kazanlara boşaltıyoruz. Kazanların altında ateş yakarak kaynatmaya başlıyoruz. Kaynadıktan sonra süzgeçlere boşaltılıp taşınmasında tehlike olmaması için soğumasını bekliyoruz. Soğuma gerçekleştikten sonra kovalar ile serip kurutmaya bırakıyoruz. Ortalama iki ya da üç gün güneşe karşı kurutulmaya bırakılıyor ve belli zaman aralıkları ile birkaç kez karıştırıyoruz. Ondan sonra değirmene götürüp öğüteceğiz. Organik ürün tüketmek isteyen Mamak’a gelsin” dedi.
