Kulakta sıvı birikimi, ara ara ağrı ve tıkanıklık hissiyle birlikte işitme kaybına neden olabilen bir sağlık sorunu olarak karşımıza çıkıyor. Özellikle çocuklarda bu durum, konuşma bozukluklarına, dikkat eksikliğine ve öğrenme güçlüğüne yol açarak okul başarısını olumsuz etkileyebiliyor. Neyse ki bu tür sorunların çözümünde etkili bir tedavi yöntemi mevcut: Kulak tüpü.
Kısa Sürede Etkili Çözüm: Kulak Tüpü
Acıbadem Altunizade Hastanesi Kulak Burun ve Boğaz Hastalıkları Uzmanı Dr. Berna Yayla Özker, kulak tüpü uygulamasının, bu tür sağlık sorunlarının önlenmesinde önemli bir rol oynadığını belirtiyor. “Kulak tüpü ile ileri dönemde oluşabilecek kulak zarında çökme, orta kulak kemikçiklerinde kireçlenme ya da erime, işitme kayıpları, çocuklarda işitme kaybına bağlı konuşma bozuklukları, dikkat eksikliği, öğrenme güçlüğü ve dolayısıyla okul başarısında düşme gibi önemli sorunlar önlenebiliyor” diyen Dr. Özker, bu basit ancak etkili yöntemin altını çiziyor.
Östaki Borusu İşlevini Yitirdiğinde…
Kulakta sıvı birikimi, östaki borusunun yeterince çalışmadığı durumlarda ortaya çıkıyor. Orta kulakta oluşan negatif basınç, dokulardan sıvı kaçışına neden olarak, zamanla bu sıvının birikmesine yol açıyor. Kronik kulak ağrısı, tıkanıklık, kulak çınlaması ve işitme kaybı gibi belirtilerle kendini gösteren bu durum, kulak tüpü ile tedavi edilebiliyor.
Kulak Tüpü Nasıl Çalışır?
Dr. Berna Yayla Özker, kulak tüpünün çalışma mantığını basit bir örnekle açıklıyor: “Bir poşetin havasını aldığınızı düşünün. Negatif basınç uygulanan bu poşet adeta söner. Ama küçük bir delik açtığınızda negatif basınç ortadan kalkar, içine hava dolan poşet, normale döner. İşte kulak tüpü uygulamasının mantığı da budur.”
Kulak zarına yerleştirilen tüp, orta kulakta biriken sıvının boşalmasını sağlarken, östaki borusunun iyileşme sürecinde kulağın havalanmasına da yardımcı oluyor. Üstelik bu işlem, sadece 10 dakika gibi kısa bir sürede gerçekleştiriliyor ve hasta aynı gün taburcu ediliyor.
Tüp, Dışarıdan Görünmüyor
Kulak tüpü, zarın dış kısmına yerleştirildiği için dışarıdan görünmüyor. Genellikle 6-12 ay içinde kulak zarının kendini onarmasıyla birlikte, tüp de dış kulak yoluna atılıyor. Dr. Özker, tüplerin kalıcılık sürelerinin 12 ay ile 2 yıl arasında değiştiğini ve tüpün boyutunun 2 mm’yi geçmediğini belirtiyor.
Çocuklarda Tekrar Riskini Azaltmak İçin Geniz Eti Ameliyatı
Kulak tüpü genellikle 1 yaşından itibaren her yaş grubuna uygulanabiliyor. Özel durumlarda ise 6 aydan itibaren bebeklere de uygulanabiliyor. Dr. Özker, “Kulağına tüp takılan çocuklarda, küçük ya da büyük olsun geniz etinin de alınması gerekiyor. Çünkü geniz eti, mikropların çok çabuk üreyeceği bir ortam yaratıyor. Bu doku alındığında, bakterilerin yerleşip üreyebilme riski düşüyor. Böylece orta kulağı da korumuş oluyoruz. Bu da tekrar tüp takılma ihtiyacının azalmasını sağlıyor” diyor.
Yüzme ve Duşta Kulak Tıkacı Kullanmak Şart
Kulak tüpü takılan hastalar için en büyük endişe, kulağa su kaçıp kaçmayacağı oluyor. Dış kulak yolunun yapısı nedeniyle dışarıdan gelen su tüpe kolayca ulaşamasa da, yüzme ve duş sırasında suyun tüp yoluyla orta kulağa ulaşma riski bulunuyor. Bu durum enfeksiyona yol açarak tüpün erken çıkmasına neden olabiliyor. Bu nedenle, özellikle havuz, deniz ve duş sırasında mutlaka kulak tıkacı kullanılması öneriliyor.