Türkiye genelinde 280 şubesiyle faaliyet gösteren Köfteci Yusuf, bazı şubelerinde domuz eti kullanıldığına dair çıkan iddialara karşı bir açıklama yaptı. Şirket, ürünlerinde asla domuz eti kullanılmadığını vurgulayarak, bu iddiaların gerçek dışı olduğunu belirtti.
Şirket açıklamasında ürünlerinde domuz eti kullanıldığına dair iddialar kesin bir dille reddedildi. Açıklamada, “Biz tüm gücümüz ve inancımızla bu karanlık kumpası açığa çıkartmak için çabalıyoruz. Lütfen başından beri konunun takipçisi olan herkesten bu işin sonuna kadar gidilerek aydınlatılmasına destek olmalarını dileriz.” ifadelerine yer verildi.
“Şahit numune alınmadı”
Köfteci Yusuf’tan yapılan açıklamada, ürünlerinde domuz eti kullanıldığına yönelik iddialar reddedilirken analizlerin sonuçlarıyla ilgili yaşanan süreci detaylı bir şekilde aktarıldı. Açıklamada, 15 Şubat 2024 tarihinde Ankara’nın Çankaya ve Etimesgut şubelerinden alınan numunelerin analiz süreçleri detaylandırıldı. Çankaya şubesinden alınan 400 gramlık pişmiş döner numunesinin sonucunun 27 Şubat 2024’te, Etimesgut şubesinden alınan 300 gramlık pişmiş köfte numunesinin sonucunun ise 7 Mart 2024’te açıklandığı belirtildi. Ancak her iki durumda da çiğ ve pişmiş ürünlerden şahit numune alınmadığına dikkat çekildi.
“Teknik Hatalar Yapıldı”
Köfteci Yusuf, tüm ürünlerin merkezde üretilip şubelere dağıtıldığını ve eğer bir olumsuzluk olsaydı, tüm şubelerinde benzer sorunların yaşanacağını ifade etti. Firma, bu numune alma işlemlerinde teknik hatalar yapıldığını ve analiz sonuçlarının doğruluğunu yitirdiğini savundu. Ayrıca, olumsuz analiz sonuçlarının kendilerine geç tebliğ edildiğini belirten şirket, normalde bu tür sonuçların derhal bildirilmesi gerektiğini, ancak kendilerine 18 Mart 2024’te haber verildiğini söyledi. Bu durumun izlenebilirlik sürecini etkilediği ve dolayısıyla sonuçların doğruluğunun soru işareti yarattığı belirtildi.
“Karanlık Bir Kumpasla Karşı Karşıyayız”
Şirket, bu iddiaların kötü niyetli kişiler tarafından yürütülen bir karalama kampanyasının parçası olduğunu iddia ederek, gen testi gibi analiz yöntemlerinin yanlış uygulanmasından kaynaklanan hatalar sonucu böyle bir sonucun ortaya çıkmış olabileceğini ifade etti. Ayrıca, aynı partiden alınan diğer numunelerin temiz çıktığı ve bugüne kadar yapılan resmi denetimlerde hiçbir olumsuz durumun tespit edilmediği belirtildi.
Köfteci Yusuf, basına sızdırılan gizli belgeler nedeniyle müşterileri ve iş ortaklarının talebi üzerine bu açıklamayı yapma zorunluluğu hissettiklerini belirterek, “Tüm gücümüzle bu karanlık kumpası açığa çıkartmak için çalışıyoruz. Gerçekler en kısa sürede ortaya çıkacaktır” ifadelerine yer verdi.
Firmanın kamuoyuna yaptığı açıklamanın tam metni şu şekilde:
“Ürünlerimizde asla domuz eti kullanılmamıştır.
15.02.2024’te Ankara Çankaya’daki bir şubemizden saat 11:25 – 11:40 aralığında pişmiş dönerden 400 gram numune alınıyor.
Analiz sonucu 27.02.2024’te çıkıyor.
29.02.2024’te Ankara Etimesgut’taki bir şubemizden saat 14:40 – 15:00 aralığında pişmiş köfteden 300 gram numune alınıyor.
Analiz sonucu 07.03.2024 tarihinde çıkıyor.
Her iki işlemde de ne çiğ üründen ne de pişmiş üründen şahit numune almıyorlar. Çiğ üründen de şahit numune alabilirlerdi. Çünkü gen testi çiğ ürün veya pişmiş ürün fark etmeksizin aynı sonucu verir.Göz AtınBize de çiğ üründen şahit numune bırakabilirlerdi. Çünkü biz tek merkezde üretim yapıyoruz. O ürünler tespit yapılan şubelere üretilmektedir. Bir olumsuzluk olsa tüm ürünlerimizde bulaş olurdu ve 280 şubemizde de benzer olumsuzluklarla karşılaşılırdı.
Bu olumsuz analiz sonuçları normal prosedürde tespit yapılan şubeye hızlı şekilde tebliğ edilmeliydi. Biz ilk analizle ilgili sonuçtan 18.03.2024’te haberdar ediliyoruz. Normal Bakanlık işleyişindeki teamüle göre olumsuz bir sonuç tespit edildiğinde sonuç derhal olumsuzluk tespiti yapılan iş yerine bildirilir. Ancak bu teamüle aykırı bir şekilde uzunca bir süre sonra bildirim şubeye değil merkezimize yapılmıştır. Eğer ki bu şekilde direkt olarak bildirilmiş olsaydı, kamera kayıtlarımız baz alınmak üzere tüm süreçlerimiz (karkas alınan etin işletmeye ulaşması başlanılarak; üretim aşaması, üretim aşamasından sevkiyat sürecine ve nihai olarak ürünün satış yerinde alınana kadar) kontrol edilirdi ve böylelikle alınan numunenin izlenebilirliği tam olarak sağlanabilirdi. Ancak tarafımıza olumsuz sonuçların bildirildiği anda bu izlenebilirliği gerekli ölçüde sağlayamamaktayız. Nitekim bu izlenebilirliğin en şeffaf ve sağlam kalacağı süreçlerin işleyiş takibine incelenmesi anında olmasına rağmen, alınan partinin bahsettiğimiz süreçlerle izlenim kaydıyla kamera kayıtlarına ulaşmamız mümkün olmamıştır.Yukarıda bahsedilen numune alma işlemleri arasında bir çok teknik hata yapılmış olup, bu hatalar yapılan analizlerin sonuçlarının gerçeklikten uzaklaştırmaktadır. Bu hususlarla ilgili tüm teknik detaylar ve belgeler savunmamızda kamuoyuna açık şekilde paylaşılacaktır.
Yukarıda bahsettiğimiz sürecin aydınlatılması adına tespit edilen analiz sonuçları sırasında Tarım İl Müdürlüğü ve İlçe Müdürlüğü tarafından tesisimizde yapılan denetimlerde herhangi bir olumsuz sonuçla karşılaşılmamıştır. Bilakis üretim tesisimizin hijyen ve gıda uygunluk koşulları tam sağlıklı değerlendirilmiştir.Türkiye nezdinde 280 şubesi bulunan ve 12.000 personel istihdam eden şirketimiz nezdinde iddia edildiği gibi bir tağşiş yapılması mümkün değildir; zira bu büyüklükteki bir firmanın bahsedildiği gibi bir riski alması da hayatın olağan akışına da uygun düşmeyecektir. Dolayısıyla yapılan analiz sonuçlarının maddi gerçeği yansıtmadığı, bu sonuçların kötü niyetli kişilerin eylemleri neticesinde veyahut gen testi olarak bilinen uygulamalarla yapılan analiz testlerinde şirketimizin hiçbir dâhilî olmayacak şekilde oluşmuş bulaşı nedeniyle böyle bir sonuç çıktığı / çıkabileceği değerlendirilmektedir. Hemen yukarıda da izah ettiğimiz üzere analiz sonuçlarının tarafımıza hızlı şekilde tebliğ edilmemiş olmasından kaynaklı olarak bu izlenebilirliği sağlayamamakta olduğumuzdan bu olumsuz sonuç neticesini net olarak tespit edememekteyiz. Ancak şirket olarak böyle bir durumun yaşanmasının mümkün olmadığını eminiz. Bu durumun en büyük göstergesi ise tağşiş tespit edildiği iddia edilen döner ürünümüzle aynı partiden savcılık makamınca aldırılan numunenin temiz ve uygun çıkması ve ayrıca bu güne değin yapılan resmi denetim ve kontrollerde herhangi bir olumsuz durum ile karşılaşılmamış olunmasıdır.
Bu güne değin herhangi bir açıklama yapmamamızın sebebi devam eden hukuki süreçlere ve yargıya olumsuz etki de bulunmak istemememizdir. Ancak gelinen aşamada Bakanlığa ait gizli evrakların basına sızdırılmış olması sebebiyle müşterilerimizin, tedarikçilerimizin, çalışma arkadaşlarımızın ve markamıza gönül vermiş olan tüm dostlarımızın yoğun talepleri üzerine bu açıklamayı yapma gerekliliğimiz hasıl olmuştur.
Biz tüm gücümüz ve inancımızla bu karanlık kumpası açığa çıkartmak için çabalıyoruz. Lütfen başından beri konunun takipçisi olan herkesten bu işin sonuna kadar gidilerek aydınlatılmasına destek olmalarını dileriz.”
