Fenerbahçe Genel Sekreteri Burak Çağlan Kızılhan, Göztepe ile Fenerbahçe arasında Gürsel Aksel Stadyumu’nda oynanan maçta yaşanan olaylarla ilgili olarak Fenerbahçe Televizyonu’na açıklamalarda bulundu. Kızılhan, maç sırasında ve sonrasında yaşanan provokasyonların kabul edilemez olduğunu belirterek, Fenerbahçe formasının yakılması gibi olayların spor kamuoyunda ciddi bir tepki oluşturduğunu söyledi.
Bundan daha büyük provokasyon olabilir mi?
Fenerbahçe formasının yakılması ve emniyet güçlerinin bu duruma müdahale etmemesi konusuna dikkat çeken Kızılhan, “Bir takımın forması Türkiye’nin büyük şehirlerinden birinin meydanında yakılmıştır. Bundan daha büyük provokasyon olabilir mi?” dedi.
Maç öncesi Fenerbahçeli taraftarların stadyuma girişinde yaşanan zorluklar ve güvenlik güçlerinin orantısız güç kullanımı da Kızılhan’ın eleştirileri arasındaydı. Fenerbahçeli taraftarlara biber gazı sıkılmasını ve stadyuma girişlerin engellenmesini şiddetle kınayan Kızılhan, bu tür uygulamaların şok edici olduğunu belirtti.
Protokol tribününde yaşanan diğer olaylara da değinen Kızılhan, maç sırasında ve sonrasında hiçbir Göztepe yöneticisinin ortalıkta görünmediğini ve protokol tribünündeki koltukların kırıldığını söyledi. Ayrıca, Göztepe taraftarlarının provokasyonlarına maruz kaldıklarını belirterek, “En büyük rakiplerimizle bile yaşamadığımız bir görüntü ile karşılaştık” dedi.
Kızılhan açıklamalarında şunları söyledi:
Aslında her şey güzel başlamıştı. Göztepe deplasmanı güzel bir deplasmandı; Süper Lig’e çıktılar ve kuvvetli Yönetim Kurulu kadromuzla İzmir’e seyahatimizi yaptık. Ancak, senin de belirttiğin gibi, maç günü yaşananlar gerçekten akıl almazdı. Bu arada, orman yangınlarından dolayı tüm Türkiye ve İzmir’e geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Sporcularımızın ve futbolcularımızın maç öncesi ve sonrası röportajlarında bu konuyu nasıl ele alacağımızı, bundan sonra benzer olayları nasıl yaşamayacağımızı değerlendirdik. İletişim ekibimizle birlikte maç öncesi pankartta ‘Biz, güzel İzmir’im mi? Canım İzmir’im mi?’ gibi seçenekleri tartışırken, önümüze düşen videolar bizi gerçekten şoke etti. Bir takımın formasının meydanda yakılması görülmemiş bir durum. Görüntülerde, Fenerbahçe formasının maç günü yakıldığını görüyoruz. Formanın üzerinde Göztepe tişörtleri bulunan kişiler tarafından yakıldığını görmek üzücü. Bu durumu gören emniyet güçlerinin ya da çevredeki kimsenin ‘Arkadaşlar, ne yapıyorsunuz?’ dememesi gerçekten inanılmaz.
BİR TAKIMIN FORMASI TÜRKİYE’NİN BÜYÜK ŞEHİRLERİNDEN BİRİNİN MEYDANINDA YAKILMIŞTIR. BUNDAN DAHA BÜYÜK PROVOKASYON OLABİLİR Mİ?
Başka bir olay daha yaşandı. Fenerbahçeli bir taraftarımızın forması, maç sırasında değil ama dışarıda gasp edildi. Görüntülerde de görüldüğü gibi, çok sayıda güvenlik görevlisi olmasına rağmen Fenerbahçe forması gasp edildi. Bu, açıkça gasp ve çalma olarak değerlendirilebilir. Emniyet güçleri bu durumu nasıl değerlendirecek, merak ediyorum. Eğer herhangi bir işlem yaptıysalar, bunları kamuoyuna duyurmalı ve insanların görmesini sağlamalılar. Bu tür provokasyonlar çok ciddi ve bir takımın forması Türkiye’nin büyük şehirlerinden birinin meydanında yakılmıştır. Bundan daha büyük provokasyon olabilir mi?
Maç öncesinde Başkanımız, yöneticilerimiz ve misafirlerimizle birlikte stadyuma doğru yola çıktık. Maç, hepimizin bildiği gibi 21.45’te başlayacaktı. Saat 20.15 itibarıyla telefonlarımız çalmaya başladı. Sebep şu: Taraftarlarımızın otobüsleri bir bekleme alanında, “Buca Toplanma Alanı” olarak adlandırılan bir yerde, üç otobüs hazır olmasına rağmen diğer bir otobüsle birlikte bekletiliyordu. Taraftarlarımızdan biriyle görüştüm ve bir emniyet müdürü ile konuştum. Emniyet müdürüne, ‘eğer bu durum güvenlik nedeniyle yapılıyorsa, devletimize karşı boynumuz kıldan ince ve saygı duymaktan başka yapacak bir şeyimiz yok’. dedim. En azından otobüslerin hızlandırılmasını ve taraftarların bekletilmemesini talep edebilirdik. Ancak emniyet müdürü, bunun güvenlik nedeniyle değil, dördüncü otobüsün beklenmesi için yapıldığını söyledi.
TARAFTARLARIMIZA YAPILAN UYGULAMALAR BİZİ ŞOKE ETTİ VE KABUL EDİLEMEZ OLAYLAR YAŞANDI. BUNLARIN EN BÜYÜĞÜ, ‘BİBER GAZI’ İLE TARAFTARLARIMIZA ORANTISIZ GÜÇ UYGULANMASIYDI
Görüştüğümüz emniyet müdürü mantıklı bir kişi olduğu için, otobüsler hızlandırıldı ve diğer otobüsler beklenmedi. Ancak Buca Toplanma Alanı’nda, bu bir düzenleme ise, taraftarlarımızın kimlik ve paso kontrolü, üst aramaları yapıldı ve 30-35 dakika otobüslerde bekletildiler. Bu uygulama Fenerbahçeli taraftarlar için gereksiz yere tekrar edildi. Stadyumun çevresinde, neden toplanma alanında yapılan arama tekrar yapıldı? Saat 21.15-21.30 arasında stadyuma girdiğimizde, taraftarlarımız hala dışarıdaydı. Göztepe Stadyumu yeni yapılmış olmasına rağmen, deplasman tribünü girişleri yetersizdi. Tek bir turnike vardı ya da turnikeler açılmıyordu. Görüşmelerimizden sonra, taraftarlarımız stadyuma girebildi çünkü tahliye kapıları açıldı. Ancak taraftarlarımıza yapılan uygulamalar bizi şoke etti ve kabul edilemez olaylar yaşandı. Bunların en büyüğü, ‘biber gazı’ ile bizim taraftarlarımıza orantısız güç uygulanmasıydı. Biber gazı ne demek? Ben anlamıyorum. Maç öncesi taraftarlarımız stadyuma girmek istiyorlar, biber gazının, orantısız gücün manası nedir? Madem girişlerde sıkıntılar var, o zaman girişler daha önceye çekilir ve taraftarlarımız stadyuma girerlerdi. Türkiye’nin dört bir yanında deplasmanlara gidiyoruz, bu kadar büyük sıkıntılar neden İzmir’de oluyor? Kupa maçında da benzer olayları yaşadık. Sanki ders almamışçasına bu maçta da taraftarlarımıza uygulanan orantısız güç bu şekilde.
PROTOKOL TRİBÜNÜN KOLTUKLARI KIRILDI
Göztepe Stadı’nda şaşırdığım olaylardan ikincisi de şu: Protokol tribününde maçı izleyemedik. Sadece biz değil aslında oradaki tüm misafirler izleyemedi çünkü 5. dakikadan itibaren koltuklar kırıldı. Protokol tribünün koltukları kırıldı. Neden kırıldı, bilmiyorum. Fenerbahçe gibi çok büyük bir camia maça geliyor, en azından bir bakım yapılması gerekiyor. Neyse onlar bizim sorunumuz değil. İnşallah bundan sonraki maçlarda bunu düzeltirler.
EN BÜYÜK RAKİPLERİMİZLE BİLE YAŞAMADIĞIMIZ BİR GÖRÜNTÜ İLE KARŞILAŞTIK
Protokol ile tribünlerin arası çok yakın. Diğer statlarda da bu şekilde ama ben 6 senelik yöneticilik hayatımda ortalama 90-100 deplasman maçına gittim. En büyük en azılı rakiplerimizle bile yaşamadığımız bir görüntü ile karşılaştık. Hem localar hem de protokol önündeki taraftarlar tarafından çok ciddi taciz, çok kötü kelimeler, küfür-kıyamet, neredeyse ilk yarıyı bu şekilde tamamladık. Hatta Sayın Başkanımız protokolden sorumlu emniyet müdürü, spor şube ile görüştüğünde bu konuyu kendisine aktardı. Müdürümüz de, ‘Evet haklısınız, ikinci yarı itibarıyla bu sayıyı arttırmamız gerekiyor. Maalesef yeterli sayıda emniyet gücünü buraya getirmedik veya getiremedik.” dedi. Telefonlarımız susmuyor, taraftarlarımız hala sıkıntı yaşıyor. İlk yarı oynanırken bunu söylüyorum. Sonrasında devreye 2-0 önde girdik ve ilk yarı bitti.
HİÇBİR GÖZTEPELİ YÖNETİCİ GÖRMEDİM. PROVAKASYONUN EN BÜYÜĞÜNÜ O YAPTI
Maç öncesi, ilk yarı, maç sonrası şahsen hiçbir Göztepe yöneticisini orada görmedim. TFF yöneticileri ve yetkilileri vardı. Sağ olsunlar, onlar hep bizimle beraberlerdi ama Göztepe Yönetim Kurulu Üyesini görmedim. Başkanımızla bizim taraftar tribününden protokol tribününe geri döndüğümüzde yönetici olduğu söylenen bir şahıs geldi. Yönetici veya profesyonelmiş. Asıl provokasyonun en büyüğünü yapan kendisidir. Biz başkanımızla taraftarlarımız ve emniyet yetkilileri ile görüştükten sonra yerimize dönerken karşımıza çıktı. Ne yapmaya çalıştı, ne dedi? Orada bizi mi tanıyacaklar, onu mu tanıyacaklar? Yöneticisi ise taraftarlar tabii ki onu tanıyacaklar. Hararetli konuşunca da o provokasyon, provokasyonsa bu provokasyon. Bu kadar net. Ben başka yönetici görmedim. Sayın Başkanımız, diğer Yönetim Kurulu Üyelerimiz gördü mü, onu bilemiyorum. Kendileri ile hiçbir iletişimimiz olmadı.
Algılar başladı, bazı kulüpler açıklamalar yapmışlar. Onunla ilgili detay paylaşmak istiyorum. Devre arasında 200-250 taraftarımızın hala dışarıda olduğu bilgisi bize gelince Başkanımızla birlikte akreditasyon sahibi iki kişiden biri olarak Başkanımız ve ben taraftarlarımızın yanına doğru gitmek üzere protokol tribününden deplasman tribününe doğru yola çıktık. (Maç oynanmıyor) Değişik bir güvenlik anlayışı da var. Kötü anlamda söylemiyorum. Oradan, buradan kapılar açılıyor. Protokol tribünden aşağıya inene kadar zaten belli bir zaman geçti.
2-0 ÖNDEYİZ, NİYE PROVOKE EDELİM?
Zaten 2-0 öndeyiz. Bizim ne amacımız olabilir? Niye provoke edelim? 2-0 önde olan bir takımın başkanı neden çıksın, ne yapsaydık; oradan uçsa mıydık? Gidiş olarak tribünlerin önünden geçiyoruz. Gidebilecek başka bir yol var mı? 10 Yönetim Kurulu olarak oradayız. Galeyana getirmek istesek hepimiz niye gitmedik? 10 kişi-5 kişi niye gitmedik? Üç yöneticimizde üst tarafta sıkıntı yaşayan taraftarlarımıza destek olmak için üst taraftan gittiler.
YÖNETİCİMİZ ALPER ALPOĞLU BİBER GAZI YEDİ
(Akreditasyon Başkanımız ve siz de olduğu için oradasınız) Evet. Biz aşağıdan diğer yöneticilerimiz yukarıdan gitti. Yapılan zulmü, taraftarlarımızı gördüğümüzde; dün bizim yöneticimiz Alper Alpoğlu biber gazı yedi. 15-20 dakika gözleri kapandı. Bunlar gözümüzün önünde oldu. Bir iki kişi değil, onlarca kişi dün biber gazı yedi. Orantısız güç. Niye, biletli taraftar maça girmek istiyor. Geç kaldınız, maça giremezsiniz. Böyle bir şey olabilir mi? Daha ligin ikinci haftasındayız. Önümüzde kaç tane hafta var.
ARKADAN KAHPECE SALDIRI YAPILDI
Arkadan kahpece yapılan bir saldırı, ondan sonra Başkanımızla protokol tribününe çıktık. Yerimizi aldık ve maçın devamını seyrettik. Olanlar gerçekten akıl almaz. Neden? O şahıs hakkında normalde ne yapılması gerekiyor? Hemen işlem yapılması lazım. Neden bunun altını çizerek söylüyoruz. Bizim stadımızda böyle yapılıyor. Bir kişi sıkıntı yaşattığında spor şube kendisini alıyor, statların altında yer alan karakola getiriyor. 6222 işlemini yapıyor.
BU ŞAHIS OLAYDAN SONRA MAÇI İZLEMEYE DEVAM ETTİ
Bu şahıs olaydan sonra 50 dakika maçı izlemeye devam etti. Şaka gibi. Sanki ona hediye verilirmiş gibi, helal olsun denilirmiş gibi o adam gitti orada maçı izledi. Neden akreditasyonu var. Çalışan mı, görevli olduğu-olmadığı söyleniyor. Gerçekten bunları bilmiyorum. Göztepe’nin, TFF’nin, PFDK’nın bunları kamuoyu ile paylaşması gerekiyor ama bunu dünyanın hiçbir ülkesinde hiçbir kelime ile ifade edemezsiniz. Orada işlemi yaparsınız, beklemesi gereken yerde bekler ve maç sonunda da ne yapılması gerekiyorsa o yapılır. Böyle bir şey olabilir mi? Sen arkadan kahpece Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanına saldıracaksın, ondan sonra senin hakkında hiçbir şey yapılmayacak ve maçı izlemeye devam edeceksin.
SPOR ŞUBE MÜDÜRÜ ÖNCELİKLE BİZE ŞAHIS HAKKINDA İŞLEM YAPILDIĞINDAN BAHSETTİ. GÖZÜMÜZÜN İÇİNE BAKA BAKA BUNU SÖYLEDİ
Çok detaylı istişarelerde bulunduk. Spor Şube ile de görüştük. Spor Şube Müdürü öncelikle bize şahıs hakkında işlem yapıldığından bahsetti. Gözümüzün içine baka baka bunu söyledi. Biz de tabii ki… Yine bir kez daha söylüyorum bizim devletimize karşı boynumuz kıldan ince. Spor Şube Müdürünün söylediklerine inandık, güvendik. Maç bitiminde bu şahsın tişörtünü değiştirdikten sonra otoparkta kendi aracıyla ayrıldığının haberi ve görseli geldi. Fotoğrafı sosyal medyaya düştü. Ondan sonra tekrar aynı Spor Şube Müdürüne gittiğimizde çelişkili ifadeler kullandı. ‘Siz buraya geldiniz, siz burada ifade vereceksiniz diye biz onu başka bir karakola aldık’ Tuhaf tuhaf şeyler. Akıl almaz. Mantıkla örtüştüremeyeceğimiz şeyler söyledi. Sonra gerekli aksiyonları bu konuda alacağız çünkü orada Sayın Başkanımızın da söylediği gibi gerekli şikayetleri Spor Şube ve çalışanlarla da ilgili yapacağız. Çünkü herkes bir şekilde işini yapmak zorunda. Biz başka bir şey istemiyoruz. Başka bir beklentimiz yok. Maalesef dün akşamı da bu şekilde noktaladık. Çok üzüldüğümüz, asabımızın bozulduğu, gerildiğimiz-sinirlendiğimiz bir akşam yaşadık. Gelişmeleri yakinen takip edeceğiz. Gerekli suç duyuruları yapıldı. Suç duyuruların da devamı gelecek.
MALUM CAMİANIN YAPTIĞI AÇIKLAMA HAKKINDA
Şimdi malum camianın yapmış olduğu açıklamayı ben de okudum, iletişim departmanımız benimle de paylaştı. Yorum bile yapamıyorum, fırsat ellerine geçtiğinde tekrar gündeme geldiler. Ancak burada birkaç konu var; bunların altını çizerek söylemek istiyorum. Özellikle kendi stadyumlarındaki baskınla ilgili yaptıkları açıklamanın Galatasaray Spor Kulübü Başkanı tarafından görülmemiş olması mümkün değil. İletişim departmanlarının bu kadar risk alabileceğini düşünmüyorum. Ancak burada tüm spor kamuoyunun merak ettiği bir konu var. Galatasaray Başkanı Sayın Dursun Özbek, bu hadise yaşandığında acaba stadyumda mıydı? Bunu lütfen bizlerle ve herkesle paylaşsınlar. Ayrıca kendisine ikinci bir soru olarak şunu sormak istiyorum; ‘Madem stadyumdaydınız, neden bu olayları engellemek için bizim yanımıza gelmediniz?’ Bence onlar kendi işleri ile ilgilensinler; bir sürü problemleri var, onlarla ilgilensinler ve bizim işlerimize karışmasınlar.
GÖZTEPE’NİN YAPTIĞI AÇIKLAMA GERÇEKTEN İNANILIR GİBİ DEĞİL
Diğer tarafta Göztepe Spor Kulübü’nün yapmış olduğu açıklama gerçekten inanılır gibi değil. Provokasyona yönelik detaylı olarak bizim yaptığımız hiçbir şey yok. Detaylı olarak ilk başından beri anlatıyorum. Fenerbahçe forması meydanda yakılacak…Provokasyonu Fenerbahçe mi yaptı? Bir taraftarımızın forması emniyet güçlerinin yanında gasp edilecek…Provokasyonu Fenerbahçe mi yaptı? Başkan ve Genel Sekreter olarak taraftarlarımızın yanına gidip ‘İyi misiniz? Her şey yolunda mı?’ diye soracak, ama provokasyonu Fenerbahçe yaptı. Onca su ve yabancı madde taraftarlardan atılacak, biz ağzımızı açmayacak, elimizi kaldırmayacak ve yolumuza devam edeceğiz, ama provokasyonu Fenerbahçe yaptı.
FENERBAHÇE SPOR KULÜBÜ VE BÜYÜK CAMİAMIZDAN, BÜYÜK TARAFTARIMIZDAN RİCA EDİYORUM; BU ALGILARA GELMEYİN
Sonra ne demek istedikleri belli olmayan 6222 açıklamaları… 6222 ile bu olayın ne ilgisi var? Bunun değerlendirmesini PFDK (Profesyonel Disiplin Kurulu) yapar, biz de bu konuyla ilgili gerekli şekilde geri dönüşlerimizi yaparız, tahkim de son kararı verir. Bu olay Türkiye Futbol Federasyonu’nun konusudur; 6222 ile bu olayın ne ilgisi var? 6222 ile ilgili şeyleri bu olayları bize yaşatanlara yapmanız lazım. Fenerbahçe Spor Kulübü ve büyük camiamızdan, büyük taraftarımızdan rica ediyorum; bu algılara gelmeyin. ‘Bu yapılacakmış, o yapılacakmış…’ 6222 ile bu olayın bir ilgisi yoktur. Benim anlattığım konular dışında belki birkaç detay atlamışımdır. Tüm olaylar bu şekilde cereyan etmiştir ve bunun dışında da hiçbir şekilde kimseye inanmasınlar, güvenmesinler.”