1. Haberler
  2. Yaşam
  3. Hangi yazar yurtdışında eğitim almamıştır?

Hangi yazar yurtdışında eğitim almamıştır?

featured
service

Türk edebiyatında birçok yazar yurtdışında eğitim almış ve bu deneyimlerini eserlerine yansıtmıştır. Kim Milyoner Olmak İster? adlı yarışmada, “Hangi yazar yurtdışında eğitim almamıştır?” sorusu soruldu.

Sorunun şıkları şu şekilde:

  • a: Sabahattin Ali
  • b: Necip Fazıl Kısakürek
  • c: Cahit Sıtkı Tarancı
  • d: Turgut Uyar

Yazarların Eğitim Durumları

Sabahattin Ali

Sabahattin Ali, Almanya’da eğitim görmüştür. 1928 yılında Almanya’ya giderek, Potsdam’da bir öğretmen okulunda eğitim almıştır. Yurt dışı eğitimi alan yazarlardan biridir. Sabahattin Ali (25 Şubat 1907, Eğridere – 2 Nisan 1948, Kırklareli), Türk edebiyatının en önemli yazar ve şairlerinden biridir. Toplumcu gerçekçi bir bakış açısıyla eserler kaleme almış ve yaşam deneyimlerini yazılarında yansıtarak, Cumhuriyet dönemi Türk edebiyatını derinden etkilemiştir. Daha çok öykü türünde eserler verse de, romanlarıyla geniş bir kitleye ulaşmış ve edebiyat çevrelerinin büyük beğenisini kazanmıştır.

Romanlarında yoğun tasvirler aracılığıyla sevgi ve aşk temalarını işlerken, bu duyguları toplumsal ve siyasi eleştirilerle desteklemiştir. Zaman zaman kişisel deneyimlerinden yola çıkarak kaleme aldığı anlatılarında, sosyal aksaklıklara dair derin eleştirilerde bulunmuştur. En bilinen romanları “Kuyucaklı Yusuf” (1937), “İçimizdeki Şeytan” (1940) ve “Kürk Mantolu Madonna” (1943), hem 20. yüzyılda hem de 21. yüzyılda Türk edebiyatında iz bırakmış, kuşaklar boyunca okunmaya devam etmiştir.

Necip Fazıl Kısakürek

Necip Fazıl Kısakürek, 1904 yılında İstanbul’da Maraş kökenli bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Babası Abdülbaki Fazıl Bey, hukuk alanında öğrenciyken daha sonra savcılık ve hâkimlik görevlerinde bulundu. Annesi Mediha Hanım ise Giritli bir ailenin kızıydı. Necip Fazıl, ailesinin tek çocuğu olarak büyüdü ve “Ahmet Necip” adıyla doğdu, bu adı babasının büyükbabası olan Necip Efendi’den aldı.

Çocukluğu, dönemin tanınmış hâkimlerinden olan dedesi Mehmet Hilmi Bey’in Çemberlitaş’taki konağında geçti. Henüz 4-5 yaşlarındayken okumayı dedesinden öğrenen Necip Fazıl, büyükannesi Zafer Hanım’ın da etkisiyle küçük yaşlardan itibaren tutkulu bir okuyucu oldu. Ancak çocukluk yılları boyunca sağlık sorunları yaşadı.

Eğitim hayatı oldukça hareketli ve dağınık geçti. İlköğrenimini farklı okullarda aldı, bir dönem Gedikpaşa’daki Fransız Frerler Mektebi’ne devam etti. Ancak disiplinsiz davranışları nedeniyle buradan ayrıldı ve 1912’de Amerikan Koleji’ne kayıt oldu, fakat buradan da yaramazlıkları yüzünden atıldı. Daha sonra Büyükdere Emin Efendi Mahalle Mektebi’nde, ardından yatılı Rehber-i İttihat Mektebi’nde eğitim aldı. Bu okulda, sonraları yakın dostu olacak olan Peyami Safa ile tanıştı. Bir süre sonra bu okuldan da ayrılarak Büyük Reşit Paşa Numûne Mektebi’nde okudu. Seferberlik nedeniyle ailesi Gebze’ye taşınınca eğitimini Aydınlı Köyü’nün ilkokulunda sürdürdü.

Kız kardeşi Sema’nın küçük yaşta ölümünden sonra annesi vereme yakalanınca aile Heybeliada’ya taşındı ve Necip Fazıl, Heybeliada Numûne Mektebi’nde ilk öğrenimini tamamladı. 1924 yılında Maarif Vekâleti tarafından Avrupa’ya gönderilecek öğrencileri seçmek amacıyla düzenlenen sınavda gösterdiği üstün başarı sayesinde, üniversite eğitimini resmi olarak tamamlamış kabul edildi ve eğitimine devam etmek üzere Paris’e gönderildi.

Cahit Sıtkı Tarancı

Cahit Sıtkı Tarancı, 4 Ekim 1910 tarihinde Diyarbakır’da doğmuş, Türk şiirinin önde gelen isimlerinden biri olarak edebiyat dünyasında yerini almıştır. Cumhuriyet dönemi Türk şiirinde önemli bir yere sahip olan Tarancı, özellikle “Otuz Beş Yaş” adlı şiiriyle büyük bir üne kavuşmuştur. “Sanat için sanat” anlayışına bağlı kalarak eserler veren şair, şiirlerinde yaşama sevinci, ölüm, yalnızlık, çocukluk özlemi, yitik aşklar ve bohem hayatın getirdiği buruklukları işlemiştir. Birçok şiiri, besteciler tarafından bestelendi ve farklı sanat dallarında yankı buldu.

Eğitim hayatına 1917 yılında Diyarbakır Nümune-i Terakkî-i Hamidî Mekteb-i İptidâî’sinde başlayan Tarancı, bu okuldan üstün başarıyla mezun oldu. Babası, onun vali olup aile adını yüceltmesini istiyordu, bu sebeple ilkokuldan sonra eğitimini İstanbul’da sürdürmesi için onu İstanbul’a gönderdi. Ortaokula Kadıköy’deki Saint-Joseph Fransız Lisesi’nde başlayan Tarancı, 1927-28 yıllarında Galatasaray Lisesi’ne geçti. Galatasaray Lisesi’nde edebiyat dünyasında önemli bir dostu olan Ziya Osman Saba ile tanıştı. Lise yıllarında şiir yazmaya başlayan Tarancı, yaz tatillerini memleketi Diyarbakır’da, hafta sonlarını ise dayısı Nafia Vekili Feyzi Bey’in evinde geçirirdi.

Cumhuriyet gazetesinin sahipleri Nadir Nadi ve Doğan Nadi’nin desteğiyle yüksek öğrenim için Paris’e gitme fırsatı buldu. 1938-1940 yılları arasında Paris’teki Sciences Politiques’te eğitimine devam etti. Bu süreç, onun kariyerinde önemli bir dönüm noktası oldu ve Avrupa’daki eğitim hayatı, edebi ve siyasi perspektiflerini genişletmesine katkı sağladı.

Turgut Uyar

Turgut Uyar, babasının görevi dolayısıyla ilköğrenimini çeşitli şehirlerde tamamladıktan sonra ortaöğrenimine yatılı bir askerî okulda devam etti. Şiire olan ilgisi genç yaşlarda başladı ve 1948 yılında Kaynak dergisinin düzenlediği şiir yarışmasına “Arz-ı Hal” adlı eseriyle katılarak ikinci oldu. 1952 yılında yayımlanan “Türkiyem” adlı şiir kitabıyla dikkat çekti. Ancak, Uyar’ın şiir dilinde büyük bir dönüşüm yaşadığı eser, 1959’da yayımlanan ve İkinci Yeni akımının önemli yapıtlarından biri kabul edilen “Dünyanın En Güzel Arabistanı” oldu. Bu eseri, 1962’de “Tütünler Islak”, 1968’de “Her Pazartesi”, 1970’te “Divan”, 1974’te “Toplandılar” ve 1982’de “Kayayı Delen İncir” izledi. Uyar, 1981’de “Toplu Şiirler” ve 1984’te “Büyük Saat” adıyla eserlerini toplu olarak yayımladı.

Kişisel hayatında 1966 yılında ilk eşi Yezdan Şener’den boşandı ve İstanbul’a yerleşti. Bu dönemde, edebiyat dünyasından önemli isimlerle dostluklar geliştiren Uyar, Cemal Süreya ile mektuplaşmaya başladı. Bu mektuplaşmalar, Uyar’ın Tomris Uyar ile evlenmesine vesile oldu. Çiftin evliliğinden Hayri Turgut Uyar adında bir oğulları dünyaya geldi. Turgut Uyar, uzun süren bir hastalık döneminin ardından 22 Ağustos 1985’te siroz nedeniyle hayatını kaybetti.

Doğru Cevap: D

    Hangi yazar yurtdışında eğitim almamıştır?
    Yorum Yap

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.