Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, yaptığı görüntülü basın açıklamasıyla gıda ürünlerinde yaşanan taklit ve tağşiş konusunda uyarılarda bulundu. Sofralarda en çok tüketilen ve sağlıklı beslenmenin temelini oluşturan zeytinyağı, tereyağı, bal ve peynir taklit ve tağşiş yapılan ürünlerin başında geliyor.
ANKARA (İGFA) – Geçtiğimiz yıl Dünya Gıda Fiyat Endeksi yaklaşık yüzde 10 gerilerken ülkemizde 2023 yılı Aralık ayında gıda fiyat endeksi yıllık bazda yüzde 72 oranında arttığına dikkati çeken TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, 2024 yılının ocak ayında aylık yüzde 5,1, artan endeks şubat ayında aylık yüzde 8,2 artarak yıllık yüzde 71,1 seviyesinde gerçekleştiğini belirterek, “Tüketici, artan enflasyonun etkisini en fazla gıda fiyatlarında hissediyor” dedi.
Hızla yükselen gıda fiyatları mutfak harcamalarını artırırken, alım gücünün de azalmasına sebep olduğuna vurgu yapan Bayraktar, bu nedenle evdeki hesabın markete uymadığı, gıda fiyatlarının gündemden düşmediği bir dönemde olduklarını belirterek, gıda fiyatlarının artmasıyla alım gücü düşen tüketiciler daha ucuz ürünlere yöneldiğini kaydetti. Fırsat bilen bazı satıcılar gıda ürünlerinde hile ve sahtekarlığa daha fazla başvurulduğuna dikkati çeken Bayraktar, “Gerek merdiven altı yapılan üretimlerle gerekse taklit ve tağşiş yöntemiyle sözde ‘uygun fiyat’ adı altında satışa sunuluyor. Son yaptığımız Ramazan ayı öncesi üretici-market fiyat çalışmamızda zeytinyağının üreticideki 1 litre fiyatı 303 lira iken, markette 5 litrelik fiyat bin 710 liradır. Buna rağmen farklı adlar altında satılan 5 litrelik zeytinyağı internette 415 liraya kadar düşük fiyatlara satılıyor. Çiçek balında 2023 yılı üretim maliyeti Üretici Birliği tarafından en az 111 lira olarak belirlendi. Bilindik markalar 300 ile 500 lira arasında 1 kilogram çiçek balını satışa sunarken internette 1 kilogram çiçek balının 140 liraya satıldığını görüyoruz. Yine süt ürünlerinde de benzer fiyatlara şahit oluyoruz.Üretici fiyatları ortadayken özellikle internet yoluyla satılan ürünlerin fiyatlarının bu kadar düşük olması akıllara doğrudan taklit ve tağşişi getiriyor.Maliyetleri düşürmek amacıyla yapılan taklit ve tağşiş artık tüketicilerimizin sağlığını tehdit eder hale geldi” diye konuştu.
Bir taraftan artan girdi fiyatları üretim yapmayı zorlaştırırken diğer yandan gıda ürünlerinde artan taklit ve tağşiş üreticilerimiz için ekonomik kayıplara sebep oluyor ve bu durum ihracatımızı da olumsuz etkilediğini belirten Bayraktar, üreticilerin bin bir emekle ürettiği ürünlerini her türlü hile ve sahtekârlığa karşı korumak zorunda olduklarını söyledi.
Protein kaynağı olan peynirde, süt yağı haricinde başka yağların kullanımı, koyun ve keçi peynirlerine inek sütü karıştırılması, ürün yapısını sertleştirmek için nişasta kullanımı, küf ve maya oluşumunu engellemek amacıyla yasaklı madde kullanımı gibi yollara başvurulduğuna dikkati çeken Bayraktar, “Tereyağında süt kremasına bazı bitkisel ve hayvansal yağların ilavesinin yanı sıra üretilen tereyağlarının gerçeğe yakın görünmesi için sarı renkli gıda boyası ilavesi yapılıyor. Zeytinyağında ise içeriğinin ne olduğu belli olmayan yağların katılması gibi birçok farklı taklit ve tağşiş yöntemi kullanılıyor. Balda, üretim aşamasından sonra şurupların katılması, farklı özellikteki kalitesiz balların karıştırılması, düşük rutubet içeriğine sahip ballara su katılması gibi tağşişler oldukça yaygındır. Ayrıca, arının hiçbir katkısı olmadan tamamen kimyasal yolla, değişik şeker şuruplarından fabrikalarda veya merdiven altı işletmelerde içeriği belli olmayan sahte balların üretildiği de biliniyor” diye konuştu.