Sermaye piyasalarında yaşanan gelişmelere ilişkin Sermaye Piyasalarının Geleceği Paneli’nde değerlendirmelerde bulunan İbrahim Taşdoğan, halka arzlarda derinlik açısından ivmenin yukarı yönlü, yabancı yatırımcı ilgisi açısından da önümüzdeki sürecin daha olumlu geçeceğini öngördüğünü söyledi.
İSTANBUL (İGFA) –İntegral Yatırım Genel Müdür Yardımcısı İbrahim Taşdoğan, son dönemde sermaye piyasalarında yaşanan gelişmeleri değerlendirdi.
Sermaye Piyasalarının Geleceği Paneli’nde konuşan Taşdoğan, “Reel sektörün kaynak temini ve finansmana erişimi konusunda sermaye piyasası araçlarının ön plana çıktığını düşünüyorum. Merkezi Kayıt Kuruluşu (MKK) verilerine baktığımızda 2019 yılında 1 milyonu aşan pay senedi yatırımcı sayısının bugün 8,5 milyona geldiğini görüyoruz. Bu da farkındalığın arttığını gösteren gelişmelerden biri. Servis kalitesinin artması sermaye piyasalarına ilgiyi de artırıyor. 2023’te halka arz büyüklüğü açısından Avrupa’da ilk sıraya yerleştik. Bu da sermaye piyasalarının derinleşmesini sağlayan bir diğer etken olarak karşımıza çıkıyor. Sermaye piyasası ürünlerinin köprü vazifesi görmeye başladığını görüyorum. Halka arzlarda derinlik açısında ivme yukarı yönlü, yabancı yatırımcı açısından ise önümüzdeki sürecin daha olumlu geçeceğini öngörüyorum.” açıklamasını yaptı.
2024’TE İNSAN KAYNAĞI DA TEKNOLOJİ KADAR ÖNEMLİ ROL OYNAYACAK
“Şirketlerin kendi odak noktalarını ürün bazlı yapmasıyla ilgili çeşitlenmeye ihtiyacı olduğunu görüyoruz” diyen Taşdoğan, “Bugün yaklaşık 60 aracı kurumdan ve son 3 yılda 6-7 milyon civarında artan yatırımcı kitlesinden bahsediyoruz. Burada sadece yatırımcıların finansal okur yazarlık düzeylerinden bağımsız yatırım kuruluşlarının üzerine düşen sorumluluklarda bir cheklist oluşturması gerekiyor. Sermaye piyasası paydaşları süreci doğru değerlendirerek, yatırımcının orta-uzun vadeli yatırımcı olabileceğini kendi yol haritasıyla belirleyecek. Teknoloji çalışan personel sayısına ihtiyacını sınırlayabilir ancak görevli kişilerin donanımlı olması sermaye piyasalarının gelişimi için çok önemli bir kriter. 2024’te bir gelişme bekliyorsak insan kaynağı da teknoloji kadar önemli rol oynayacak.” dedi.