Selanik’te doğ, öksüz kal, oku, devlet görevi al, cephelere git, en umutsuz zamanda Anadolu’ya geç, kongreler topla,vatan, namus, onur adına dövüşenleri birleştir ve lideri ol, evlerini şükür sedalarıyla dolduranların emeğine yakışır bir Meclis meydana getir, zincirden boşanmışcasına pervasızlaşan düşmanı yen, dünyaya saygın bir devlet kazandır, umut ver, düş çoğalt, egemenliği milletin et, fabrikalar kur, okullar aç, kurumlar meydana getir, milletine hayran ol, vara tamah etme, göğsündeki yürek kadar anlam kazan milletin nezdinde.Bütün bunlar kolay mı?Millet veya halk dediğiniz insanların yoksulluğu, cehaleti, hastalığı, yorgunluğu ve hatta geleceği sizi ilgilendirmiyorsa Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü anlamakta zorlanırsınız.O Samsun’a çıkamasaydı, İngilizler ve işbirlikçileri Rum çeteleri ile mücadele eden insanları bahane edip Karadeniz bölgesini yakıp yıkacaklardı, belki de nur topu gibi bir Rum Pontus Cumhuriyetimiz olacaktı. Hatta Anadolu’nun işgal kuvvetleri ve çaresizliklerden ne çektiği bilinmeyecekti, hatta Amasya Genelgesi ve İzmir’in İşgali’nin millete doyurulamayacak ve kongrelere giden yol açılamayacaktı.Gazi Mustafa Kemal Atatürk itiraz edip direnmeseydi, Erzurum Kongresi toplanamayacak (tam bu sırada, güzel insan, vatan sevgisi ve sağduyusu dillere destan, saygıdeğer Kazım Karabekir Paşa’yı saygıyla anmak gerek), “…doğu illerinin bir bütün olduğu, herhangi bir müdahalede birlikte savunulacağı” kararı da çıkmayacaktı.O konuşmasaydı, koşturmasaydı, yorulmasaydı, Sivas Kongresi diye bir kongre toplanamayacak, işgalci devletlerin işbirlikçileri ve askeri gücüyle dayattıkları “manda ve himaye” reddedilmeyecek, “vatan bir bütündür, parçalanamaz”, savunması hep birlikte üstlenilecektir inancı doğmayacak, mücadelesi başlamayacaktı.Gazi Mustafa Kemal Atatürk milletiyle düşünmese, milletine güvenmese, Kuvayi Milliye ruhu somut hal almayacak, Büyük Millet Meclisi açılmayacak, Büyük Taarruz balşamayacak, düşman İzmir’de denizle kucaklaşmayacaktı.O çırpınmasaydı Türkiye Cumhuriyeti olmayacaktı.Demem o ki;Gazi Mustafa Kemal Atatürk, milletimiz tarafından, emperyalizmin irili ufaklı çakallarına karşı verilen mücadelenin yemin metnidir.O, mazlum milletlerin, elindekini avucundakini, hatta yüreğinden yürek göndererek desteklediği kahraman milletimizin çatık kaşlı şansıdır.Gazi Mustafa Kemal Atatürk, ırza geçmek dahil, her türlü hunharlığı sergilemekte kararlı gözüken, çelik postallı utanmazlar sürüsünü darmadağın eden rüzgarın oğludur.O, uykusuz kaldığı geceleri milletine duyduğu minnet, sevgi ve güvenle süslemiş masallar kahramanıdır.Gazi Mustafa Kemal Atatürk, milletimizin iradesine ipotek koymuş devletlerin ve ticari kuruluşlarının tekerlerine taş koyan yiğitlerden biridir. O, Ankara bozkırının bir tepesinde, yıllarca, milletimizin ve memleketimizin bekçiliğini yapmış Köroğlu yürekli devlet adamıdır.Gazi Mustafa Kemal Atatürk, korkusuzluğumuzu tarihe nakşeden son yüzyıldaki dünya yiğitlerinin en sevilenidir.O, Kurtuluş Savaşımızın şanlı şehitlerinin komutanı, onların son kelime-i şehadetlerini duyan kahramandır.Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Karadeniz’in Bandırma Vapuru’ndan sevgiyle aldığı, Akdeniz’in Hatay’la ödüllendirdiği, Ege’nin galibiyetle kucakladığı yorgundur. O, milletimizin emperyalizme verdiği cevabın başlığıdır.Gazi Mustafa Kemal Atatürk mazlum milletlerin düşlerini süsleyen masalın en anlaşılır özetidir.O ki, Kurtuluş Savaşımızın kahraman yiğitlerin önderi, köleliği ve el etek öpmeyi halimizden öteleyen, Türkçe’mizin ve Türkiye’mizin yılmaz savunucusu.Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Ay Yıldızlı Al bayrağın en güzel gülüşlü oğlu.O ki, Aydın Ovası’nda Sarı Zeybek.Gazi Mustafa Kemal Atatürk; Ankara’da güzel günler yorgunu.O ki, tümden umuttur.
