Eskişehir’in Tepebaşı ve Mihalgazi ilçelerinde, Cengiz Holding’e bağlı Eti Bakır A.Ş. tarafından planlanan “Alpagut-Atalan Altın-Gümüş Maden Ocağı ve Zenginleştirme Tesisi” projesi, Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) başvuru dosyasının Eskişehir Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Müdürlüğü’ne teslim edilmesiyle gündeme oturdu. Projeyle ilgili açıklama, Eskişehir Çevre Koruma ve Geliştirme Derneği (ESÇEVDER) tarafından yapıldı, yakında halkın bilgilendirilmesi amacıyla bir toplantı düzenleneceği ifade edildi.
Siyanürlü yığın liç yöntemi kullanılacak
Eskişehir Çevre Koruma ve Geliştirme Derneği‘nda yapılan açıklamada, projeye göre yılda 12 milyon ton kazı yapılması, açık ocak işletmeciliği ve siyanürlü yığın liç yöntemi ile altın ve gümüş çıkarılması hedefleniyor. ÇED başvuru dosyasına göre, projenin ruhsat, ÇED ve üniteleri toplam 2740 hektarlık bir alanı kapsarken, ÇED alanı 509 hektar olarak belirlendi. Projenin 15 yıl sürmesi planlanıyor.
ÇED Dosyasının Ayrıntıları
Eskişehir Çevre Koruma ve Geliştirme Derneği‘nden yapılan açıklamada ÇED dosyasının detayları da paylaşıldı. Buna göre, proje sahasında 28 endemik bitki türü, 61 omurgalı türü ve 128 kuş türü tespit edildi. Proje alanı, Birinci Derece Arkeolojik Sit Alanı’na 220 metre ve 1800 metre mesafede bulunuyor. Bölgenin en yüksek noktası 1285 metre, en düşük noktası ise 340 metre olarak belirtiliyor. ÇED alanı içinde %40’tan büyük eğim bulunması, Erzincan İliç’teki altın madeni toprak kaymasını ve Sakarya Nehri’ne siyanürlü toprak karışma ihtimalini akıllara getiriyor.
ESÇEVDER’in açıklamasına göre, projeden ilk etkilenecek mahalleler arasında Atalan, Alpagut, Avlamış, Atalantekke, Behçetiye, Çalkara, Demirciler, Karaoğlan, Karacabaşı Pınarı, Tarpak ve Tekeciler bulunuyor. Maden sahası, Atalan’a 1300 metre, Alpagut’a 3300 metre ve Tekeciler’e 3400 metre mesafede yer alıyor. Patlatma sonucu oluşacak toz bulutunun Sakarya Vadisi’nde tarım ve hayvancılığı olumsuz etkileyebileceği ve bölgenin mikro klima özelliğini kaybedebileceği endişesi dile getiriliyor.
Dernekten yapılan açıklamada bu durum, “Patlatmalarda çıkan toz bulutu Türkiye’nin narenciye ve sebze ihtiyacının % 20 sini karşılayan Sakarya Vadisinin çitçiliği ve hayvancılığı bu Siyanürle Altın çıkarma sevdası yüzünden yok olacak ve micro klima özelliği yitirileceğinden yılda 2-4 kez ürün alma şansı yok olacak ve Sakarya vadisi yaşanamaz bir hal alacaktır” sözleriyle dile getirildi.
Eskişehir Çevre Koruma ve Geliştirme Derneği’nin Tepkisi
ESÇEVDER’den yapılan açıklamada, daha önce Tepebaşı Alpu Kömürlü Termik Santrali ve Sivrihisar Kaymaz’daki üçüncü siyanürlü atık barajını durdurdukları gibi bu projeyi de durdurma kararlılığında olduklarını belirtildi. ESÇEVDER, “Bu bölge deki tıpkı Erzincan İliç gibi tepe de ve Sakarya nehrine çok yakın konumda olup, ayrıca iliç maden sahasından 4- 5 kat daha büyük olduğundan burada maden açılması durumunda yöre bütün özelliklerini kaybederek Sakarya nehrinin siyanür ile kirlenmesine ve üretilebilen ürünlerin satılamamasına sebep olacaktır.” açıklamasında bulundu.
Dernek, Eskişehir halkını ve kamuoyunu projeye karşı duyarlı olmaya ve doğal kaynakları koruma mücadelesine destek vermeye çağırdı. Dernek, “Bu gün bizler doğasına, doğal değerlerine, toprağına, ormanına, suyuna sahip çıkmaya çalışan gönüllü kuruluşlar olarak bir kez daha sesimizi duyurmak istedik ve bu konuda Eskişehir Çevre Koruma ve Geliştirme Derneği (ESÇEVDER ) olarak var gücümüzle mücadele edeceğimizi tüm kamuoyuna açıklamaktan mutluluk duyuyoruz”
