1. Haberler
  2. Akyurt
  3. DOĞAYA SAYGISI OLMAYANIN İNSANA SAYGISI OLUR MU?

DOĞAYA SAYGISI OLMAYANIN İNSANA SAYGISI OLUR MU?

service

“Kültür varlıkları”; tarih öncesi ve tarihi devirlere ait bilim, kültür, din ve güzel sanatlarla ilgili bulunan veya tarih öncesi ya da tarihi devirlerde sosyal yaşama konu olmuş bilimsel ve kültürel açıdan özgün değer taşıyan yer üstünde, yer altında veya su altındaki bütün taşınır ve taşınmaz varlıklardır.

Somada yaşanan facia yürekleri derinden yaralamış, yüzlerce aile ocağına ateş düşmüş, ocaklar sönmüştür. Acımız büyük, Allahtan hayatını kaybedenlere rahmet,yakınlarına başsağlığı Yaralılara acil şifalar diliyoruz.Yanı başımızda/ilçemizde  yaşananlar dan da bilineceği gibi, kazılmayan,tahrip edilmeyen, kırılmayan,dökülmeyen bir tarafımız kalmadı. Sürekli ayıplar ayıplarla örtülmeye çalışılıyor, bir taraflar bozulurken bir tarafta binalar yükseliyor, üretim yok, insana yatırım yok, park bahçe, asgari ücretli oy karşılığı çalıştıralan insanlar, canımızı yakan kömür ve kömür karası içimizden hiç çıkmayacak gibi. HAL BÖYLE İKEN BAŞKANLAR YEMEKTE BİR ADARAYA GELDİ.!14 Mayıs 2014 tarihinde Akyurt Belediyesi, belediye başkanlarını misafir etti.Akyurt Belediyesi Kademe Tesislerinde düzenlenen toplantıda Belediye Başkanlarına yemek ikramı yapıldı.Park ve Bahçele Müdürlüğü tarafından düzenlenen yemekli toplantıya Keçiören Belediye Başkanı Mustafa Ak, Elmadağ Belediye Başkanı Gazi Şahin, Pursaklar Belediye Başkanı Selçuk Çetin katılım gösterdi.Konusu bilinmiyor.Defalarca gündeme getirdiğimiz aşağıda örnekleri bulunan haberlerimizde günah keçisi ilan edildiğimizi artık Akyurt değil dünya biliyor, vurdum duymazlık, üç kuruş menfaat için iktidarın ve belediyemizini borazanlığını yapanlar bu gün nasıl düşünüyor çok merak edilen konulardan en önemlisi. ÖRNEK HABERLER YOL GEÇEN HANINA DÖNDÜTaş,kum derken şimdide ÇORAKTatar çayırı mevkii kum,toprak. Kalaba bağları kum.Kalaba taş ocakları,Çam köyü taş ocaklarıderken şimdide Karacalar yol güzeragahından çorak,Daha önceleri kamu yararına, doğayı koruma ve korunması konusunda çok kere gazetemizsayfalarında yer verdik. Malesef doğamızdaki tahrip 2005 yılından sonra dahada artarak devam ediyor.Doğal yapının bozulduğu gibi, tahrip olan yollar, zarar gören ekili alanlar,insan sağlığınınhiçe sayılması,doğadaki diğer canlıların bu sebeple zarar görmesi, kaybolması,suyataklarının tahrip edilerek yüzeye su akışının engellenmesi, heyelanlar, bilinçsiz toprak  taşıma alanları(gölet,bağlar v.b) Akyurt’u yaşanmaz hale getirdi. Sosyal yaşam,ticaret felç,telefon elektirik işleri Çubukta,Ankarada. şimdide şirketler mali kaydı Ankara’ya taşınıyor, tonajlı kamyon ve iş makinaların cirit atıyor, ses çıkaran ne oluyor diyen yok.Bu alanların hazine arazilerini teşkil ettiği üzere nerden ne kadar kum,taş,çorak, alınacağı alanın kaçmetre kareyi kapsadığı,bedel yada anlaşma,sözleşme olup omadığı ise bilinmiyor.Değişik değişik firmalar,araçlar, bazı belediyeler kontrolsüz bir şekilde doğayı tahrip etmeye devam ediyor, adeta doğaya meydan okunuyor.Bu çalışmaların yasal dayanağı nedir,halbuki hazine arazilerinden alınacak her birşey izne ve kurallara tabidir.Kültür ve Tabiatı Koruma Kanunu diye birşey var. İlçe merkezinde durum daha da vahim. Alt yapı %80-%90 bitti denirken, defalarca tamir gören,değişen, kaldırım ve asfaltlar alyapı çalışması nedeni ile yine bir bir sökülmeye başladı.AKYURT ZEHİRLENİYOR30 Temmuz 2013 Salı 14:27Gazetemiz de sık sık gündeme getirdiğimiz şebeke suyu insan sağlığını tehdit etmeye devam ediyor.İmkanı olan hazır su, aracı olan arazideki pınar sularını kullanıyor.İmkanları kısıtlı olan vatandaş şebeke suyunu mecburen kullanıyor.Hiçbir önlem alınmadan, dere yatağında bulunan kuyulardan su depolarına motor marifetiyle basılan su klorlanarak ilçeye dağıtımı yapılıyor, aşırı kireç barındıran su insanlarda rahatsızlığa neden oluyor. Banyoda bile insanların vicudunda çeşitli olumsuzluklar yaratibiliyor.Su havzası üzerinde İlçe ve çevrede bulunan fabrikaların çöplerinin toplandığı çöplük bulunuyor,2005 yılından bu yana ihale ilanından bi haber, ihale yoluyla mı, uzun sürelimi kiralanıp kiralanmadığı da bilinmiyor. İşletmeci para eden eşyaları ayrıştırıyor, geri kalan atıklar ise yakılarak imha edilmeye çalışılıyor. Yakıldığında da ilçeyi koku ve duman kaplıyor.Bu çöplüğe ev atıkları dahil,kimyasal atıklarda taşınıyor, daha ileriki alanlarda kum ocakları, taş ocakları bulunuyor, yağmur suları ile birlikte buralardaki kimyasal atıklar haliyle yer altına iniyor,  içme suyu havzasında tehlike saçmaya devam ediyor.Tatar çayırı mevkii iç alanda metrelerce derinlikte ki kum ocağı artık işlevini bitirdiği ve büyük bir gölet oluşturduğu şu sıralarda mevcut suyun akıntısı olmadığı halde yer altına indiği görülüyor, bu kaybolan su, su kuyularının bulunduğu havzaya intikal etmesi ve aynı zamanda içme suyuna karışmaması mucize olur. Kum ocağına şu sıralarda Ankara büyük şehir kamyonları ilçede çalışmalarda çıkan kazılan (Petrol,kimyasal) asfalt malzemesi,moloz,toprak,inşaat atıklarını buraya taşıdığı doldurduğu görülüyor. Aynı yere sivil araçlarda inşaat atığı,kirecimsi bir madde ve diğer gizlenmesi gereken atıkları buraya taşıyor ve hiçbir önlem denetim ve tedbir alınmıyor.
DOĞAYA SAYGISI OLMAYANIN İNSANA SAYGISI OLUR MU?
Yorum Yap