CHP Manisa Milletvekili ve Tarım Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Bekir Başevirgen, çiftçilerin en büyük girdi maliyetlerinden biri olan gübrede yaşanan fahiş artışlar için iktidara çağrı yaparak “Gübredeki yangını söndürün” dedi.
“Bu Girdiler Olmazsa Verimden Bahsetmek Mümkün Değil”
CHP’li Başevirgen, “Tarımsal üretimde en büyük maliyet kalemlerinden biri olan gübreye zam üstüne zam yapılıyor. Çiftçilerimiz ortalama bir verim için taban gübresi, azotlu gübre ve ilave olarak üre kullanıyor. Bunların yanı sıra toprak dengeleyici ve bitki besleyici maddeler de kullanılmakta. Bu maddeler kullanılmadan yüksek bir verimden bahsetmek mümkün değildir.” Dedi.
“Dolardaki Kıpırdanma Üreticiyi Yakıyor”
Gübrenin içinde bulunan hammaddelerin neredeyse tamamı ithal edildiğinden, bu sektörün dolarda oluşan her artıştan fazlasıyla etkilendiğini söyleyen Başevirgen, “ Son dönemde uluslararası piyasalarda oluşan fiyat artışları da yurtiçi piyasalara yansımaya başladı. Bunun sonucunda da piyasada 4.500 civarında satılan üre gübresi bugün gelen zamla birlikte 5500 TL’ye çıktı. Diğer yandan ortalama 10.000 TL/Ton olan DAP gübresinin fiyatı tonda ortalama 150 TL zamlanırken, amonyum sülfat gübresinde ise büyük bir fiyat artışı bekleniyor. Dövize bu kadar endeksli bir sektörde doların her kıpırdanışı çiftçiyi ve üreticiyi yakıyor.” Diye konuştu.
”TÜİK’in Rakamları Yine Toz Pembe”
Gübreye yapılan zamların tarımda deprem etkisi yarattığını söyleyen Manisa Milletvekili Bekir Başevirgen, “TÜİK’ in açıkladığı rakamlara artık kimse inanmıyor. Öyle ki iyimserliği ile bilinen Türkiye Ziraat Odaları Birliğinin (TZOB) açıkladığı zam rakamları ile karşılaştırdığımızda dahi arada uçurum var. TÜİK’ e göre gübreye %62,4; TZOB’ a göre %150 oranında zam gelmiş. Tarımsal ilaca gelen zamlarda ise TÜİK’ in açıklamış olduğu rakam ile aradaki fark neredeyse 5 kat. TÜIK toz pembe rakamlar açıklamaya devam etse de çiftçi ve üretici artık bu rakamları ciddiye almıyor.” Dedi.
“Cumhurbaşkanına Göre Suçlu Marketler”
Tarımsal girdilerde oluşan fiyat artışları orta yerde dururken özellikle gübre fiyatlarına son bir yılda gelen zamlar üreticiyi yakarken Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın gıda fiyatlarındaki artışın suçlusunu market raflarında aramasının ise büyük bir çelişki olduğunu söyleyen Bekir Başevirgen “ İktidarın, aracıları, komisyoncuları ve fahiş fiyatlarla satış yapan zincir marketleri hizaya getirmek istemesine elbette sözümüz olmaz. Fakat tarımsal girdilerde oluşan maliyet artışlarının, üretimden çekilen çiftçilerin ve üretimdeki geriye gidişin sorumluluğunu yine birilerinin sırtına yükleme çabalarına elbette sözümüz vardır.” Diye konuştu.
“Gübre Fiyatlarına Çözüm Bulmadan Market Raflarına Hakim Olamazsınız”
İktidarın, gübre, ilaç, tohum ve enerji fiyatlarına çözüm bulmadan market raflarına hakim olmaya çalışmasının sadece bir aldatmacadan ibaret olduğunu söyleyen Başevirgen, “ Sanayici ve zincir market sahipleri ‘Girdi maliyetleri düşmedikçe biz de ne yapacağımızı bilemiyoruz. Ne üretici, ne sanayici, ne de esnaf kasıtlı fiyat artışı yapmıyor. Bu fiyatlarla da kimse kazanmıyor’ diyerek tepki gösteriyor. İktidarın patates ve soğan üreticisini karaborsacı ilan ettiği gibi bu işin içinden de temsili suçlular üreterek sıyrılmaya çalışmasına artık kimse inanmıyor. İthalat vergileri sıfırlansa da dövize bağlı girdi maliyetleri düşürülmediği sürece makarna, bakliyat, hayvansal ürünler ve ekmek gibi temel gıdaların fiyatlarındaki artışlarına engel olunması mümkün değil.” Dedi.
“Kriz Üreticinin Desteklenmesi İle Çözülür”
CHP Manisa Milletvekili Başevirgen, “Üreticilerimizin kredi borçları sürekli artarken başta gübre olmak üzere, ilaç, elektrik ve sulama ücretleri her geçen gün zamlanıyor. İktidar ise üreticilerimizin bu sorunlarına çözüm bulmak yerine suçlu aramaya çıkıyor. TÜİK’ göre yaklaşık olarak üretici enflasyonu %45, tüketici enflasyonu %20. Bu rakamlar gerçeği yansıtmasa da üretici enflasyonundaki bu artışın tüketiciyi de etkileyeceği kaçınılmaz gerçektir. Kriz ancak üreticinin desteklenmesi ile çözülür. Zaman kaybetmeden üreticinin daha fazla desteklenmesi şarttır. Aksi halde üretimden vazgeçen binlerce üreticiye yenileri eklenecek ve rekolte daha da düşecektir. İktidarı ve Bakanlığı bu gerçekle bir an önce yüzleşmeye ve çiftçi ile üretimi desteklemesi için bir kez daha göreve davet ediyoruz.” Dedi.