CHP Çubuk eski ilçe başkanı, yöremiz siyasetçilerinden Can Kaderoğlu, Ankara’nın Kuzeyine dair önemli açıklamalarda bulundu.
Siyasette yerel dinamiklerin önemine vurgu yapan Kaderoğlu, “Siyaset ya parayla yapılıyor, ya da para için yapılıyor. Yeter artık! Paranın hükümranlığını ancak adil bir toplum düzeniyle aşabiliriz. Bu bilinci yerelden kadınlar, gençler ve emekçiler el birliğiyle örerek oluşturacağız” diye konuştu.
“ONU DİYEN CAHİLİN ÖNDE GİDENİDİR”
“Ankara’nın Kuzeyine dair söylenecek çok laf, verilecek çok mücadele var” diye Kaderoğlu, kadın muhtar adaylarının sayısının artmasından duyduğunu memnuniyeti dile getirdi. “Kadından aday olmaz” diyenleri eleştiren Kaderoğlu, “Kuzeye kadın eli değmeden Kuzeyin talihi değişmez! Neymiş efendim, Akyurt’ta, Çubuk’ta, Kazan’da, Kalecik’te, Pursaklar’da kadından aday olmazmış. Onu diyen cahilin önde gidenidir. Kadınlar her yerde siyasette en ön saflada yer alabilir, alacaktır da. Hep aynı şeyi deneyerek farklı sonuç almayı beklemek aptallıktır diyor Einstein. Bu duruma düşmeyeceğiz. Kadın adayın tuhaf karşılandığı o enteresan iklim geride kaldı. Buna son birkaç yılda irade koyan bütün partilerden kadın siyasetçilerimize şükran borçluyum” ifadelerini kullandı.
Yörenin en büyük sorununu, ‘kadınların ve gençlerin siyasette aktif olarak bulunmaması’ olarak değerlendiren Kaderoğlu, “Aday olun, oy verdirin ve farklı seslerin çıkmasına alan açın” sözleriyle çağrıda bulundu. Kaderoğlu, “Halkımıza çağrım gelin beylik laflardan sıkıldığımızı artık bu yalanlara kanmayacağımızı ve kendi geleceğimizi ancak kendi irademizle inşa edebileceğimizi görelim ve yerel seçimlerden başlayarak siyasete müdahale edelim. Aday olun, oy verdirin ve farklı seslerin çıkmasına alan açın. Herkesin aynı şeyi düşündüğü bir yerde çok da fazla şey düşünülmüyordur. Gelin çok daha fazla şeyin düşünülüp üretildiği bir memleketi birlikte oluşturalım” dedi.
Kaderoğlu’nun yapmış olduğu açıklamanın tamamı şu şekilde;
“Ankara’nın Kuzeyine dair söylenecek çok laf, verilecek çok mücadele var. Siyaset çayırının peşrevcileri ‘miş’ gibi yaparak yöre insanını safiyane duygularını kullanmayı kendilerine iş edindiler. Burada en büyük eksik ve hatayı kendimizde görüyoruz. Buna hem yerelden hem de merkezden müdahale edebilmekte yetersiz kaldık. Aşılması gereken en büyük gedik, siyasetin büyük büyük laflar ve koca koca adamlarla değil; sıradan ve hayatın içindeki dinamiklerle yapılacağına dair inançsızlıktır. Sıradan olanda derinlik yaratabilmektir devrimcilik. Buna inanmayan kendine devrimci demesin.
“DEVRİMCİ SORUNU KÜÇÜLTÜR, ÇÖZÜMÜ BÜYÜLTÜR”
İnsanına inanmayan, kendine güvenmeyen siyasetçiyle yol alınır mı? Stratejisi olmayan bir ekibe güvenilir mi? Bütün yumurtaları aynı sepete koyarsanız ne olur? En ufak kriz anında yayan kalırsınız. Çözümlere değil sorunlara odaklanırsanız ne olur, bir arpa boyu yol gidemezsiniz. Ben bunu bilir bunu söylerim; devrimci sorunu küçültür çözümü büyütür.
“KADINLAR HER YERDE ÖN SAFTA YER ALABİLİR”
Yöremizin siyasetteki en büyük sorunu nedir diye sorarsanız, siyasette kadınların ve gençlerin aktif olarak bulunamamasıdır derim. Özellikle Ankara’nın kuzeyi için bu makus talihi yenmek zorundayız. Çubuk’ta yeni yeni kadın muhtar adayları bu alana dahil oldu, çok mutlu oldum. Hatta Çubuk ilçe tarihinin ilk muhtarı CHP Kadın Kolları Başkanı Gülsüm Kahyaoğlu olduğunda da bunun bir buzkıran işlevi göreceğini söylemiştik. Öyle de olacak. Daha çok kadın muhtar daha çok kadın belediye meclis üyesi, daha çok kadın siyasi yönetici, daha çok kadın ilçe başkanı ve daha çok kadın belediye başkan adayı ve hatta kadın belediye başkanı! Kuzeye kadın eli değmeden Kuzeyin talihi değişmez! Neymiş efendim, Akyurt’ta, Çubuk’ta, Kazan’da, Kalecik’te, Pursaklar’da kadından aday olmazmış. Onu diyen cahilin önde gidenidir. Kadınlar her yerde siyasette en ön saflada yer alabilir, alacaktır da. ‘Hep aynı şeyi deneyerek farklı sonuç almayı beklemek aptallıktır.’ diyor Einstein. Bu duruma düşmeyeceğiz. Kadın adayın tuhaf karşılandığı o enteresan iklim geride kaldı. Buna son birkaç yılda irade koyan bütün partilerden kadın siyasetçilerimize şükran borçluyum.
“SİYASET YA PARAYLA, YA DA PARA İÇİN YAPILIYOR”
Siyaset sahnesini gençlere de açmak zorundayız. Gençler arasındaki fırsat eşitliği her geçen gün kayboluyor. Devletin koruyucu ve gözetici rolünün aşındığı bu günlerde ne yapmamız gerekiyor? Dayanışmayı daha büyütmemiz gerekiyor. Komşusu açken tok yatmamak için zengin muhitlerine taşınan gösteriş dininin tutkunlarını kenara koyunuz. Bize Allah rızası için verdiğini sağ eline bile göstermeyen o ketum zarafet lazım dostlarım. Parası olan gençlere sembolik düzeyde açılan siyaset sahnesi; emekçi gençlere ve maddi durumu iyi olmayanlara bütünüyle kapalı kalıyor. Bu düzeni değiştirmeliyiz. Siyaset ya parayla yapılıyor, ya da para için yapılıyor. Yeter artık! Paranın hükümranlığını ancak adil bir toplum düzeniyle aşabiliriz. Bu bilinci yerelden kadınlar, gençler ve emekçiler el birliğiyle örerek oluşturacağız.
“ADAY OLUN, OY VERDİRİN”
Siyaseti sığ bir retorik olmaktan kurtaracak olan; sade vatandaşın bu duruma müdahalesidir. Halkımıza çağrım gelin beylik laflardan sıkıldığımızı artık bu yalanlara kanmayacağımızı ve kendi geleceğimizi ancak kendi irademizle inşa edebileceğimizi görelim ve yerel seçimlerden başlayarak siyasete müdahale edelim. Aday olun, oy verdirin ve farklı seslerin çıkmasına alan açın. Herkesin aynı şeyi düşündüğü bir yerde çok da fazla şey düşünülmüyordur. Gelin çok daha fazla şeyin düşünülüp üretildiği bir memleketi birlikte oluşturalım. Her dünya görüşünden hemşehrilerimi saygıyla, hürmetle ve güzel günlere olan inancımla selamlıyorum.”