Ankara Büyükşehir Belediyesi, Başkent’in turizm potansiyeline sahip alanlarını birer birer gün yüzüne çıkarıyor. Türk Mühendis ve Mimarlar Odaları Birliği Jeoloji Mühendisleri Odası ile imzalanan “Ankara’da Jeopark Alanlarının Oluşturulması İçin Protokol” kapsamında çalışmalar hızlandırıldı. Kültür ve Tabiat Varlıkları Daire Başkanı Bekir Ödemiş, Beypazarı’ndan Çamlıdere’ye kadar Başkent’in jeoturizm potansiyeli olduğunu zoom üzerinden düzenlenen toplantıda tek tek anlattı.
Ankara Büyükşehir Belediyesi, Başkent’in turizm potansiyeline sahip alanları gün yüzüne çıkarmak ve gelecek nesillere aktarılmasını sağlamak için önemli projelere imza atıyor.
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Jeoloji Mühendisleri Odası arasında imzalanan protokol ile “Ankara Büyükşehir Belediyesi Sınırları İçerisinde Jeopark Alanlarının Belirlenmesi, Kurulması ve Jeoturizmin Geliştirilmesi Projesi” kapsamında yürütülen çalışmalar pandemi sürecinde de hız kesmeden devam ediyor.
Kültür ve Tabiat Varlıkları Daire Başkanı Bekir Ödemiş proje çalışmalarına ilişkin zoom üzerinden gerçekleştirilen toplantıda; Jeoloji Mühendisleri, UNESCO temsilcileri ve akademisyenlerle Başkent’in jeoturizm potansiyelini masaya yatırdı.
BAŞKAN YAVAŞ JEOPARK ALANLARININ BAŞKENT TURİZMİNE KAZANDIRILMASI İÇİN DEVREDE
Başkent turizmini geliştirmek için kamu kurumları, üniversiteler ve sivil toplum kuruluşlarıyla iş birliğini sürdüren Büyükşehir Belediyesi, Jeoloji Mühendisleri Odası ile 19 Şubat 2020 tarihinde Başkan Yavaş’ın katılımıyla “Ankara Büyükşehir Belediyesi Sınırları İçerisinde Jeopark Alanlarının Belirlenmesi, Kurulması ve Jeoturizmin Geliştirilmesi Projesi” protokolü imzaladı.
Beypazarı’ndan Çamlıdere’ye kadar uzanan bölgede balık fosillerine rastlandığını belirten Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş protokol imza töreninde yaptığı konuşmada, “Beypazarı’nda aynı bölgede uçurumun kenarında fosilleşmiş bir ağaç da var. Beypazarı’ndaki Nurettin Karaoğuz Müzesi’nde bahsettiğim balık fosilleri sergileniyor. Bölgedeki fosillerin Kızılcahamam farkına varmış ve o tarafta bir jeopark olması için çalışmalara başladı. Ülkemizde bulunan her şey bizim değerimiz. Bunların hepsinden yararlanmamız lazım. Büyük bir jeoturizm potansiyeli de var. En azından bu konularda farkındalık yaratmak için çalışmalıyız” sözleriyle Başkent’in turizm potansiyeline dikkat çekti.
UNESCO KRİTERLERİ BAZ ALINACAK
Covid-19 salgını nedeniyle elektronik ortamda gerçekleştirilen toplantıda; Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı Hüseyin Alan, Jeolojik Mirası Koruma Derneği Başkanı (JEMİRKO) ve UNESCO Türkiye Milli Komisyonu Komite Üyesi Prof. Dr. Nizamettin Kazancı ile Prof Dr. Sönmez Sayılı, Yaşar Suludere, Mithat Emre Kıbrıs, Onur Yücel, Özgür Değirmenci’nin de aralarında bulunduğu uzman jeoloji mühendisleri ve akademisyenler görüşlerini dile getirdi.
Jeolojik miras niteliğindeki jeositlerin tespiti, raporlanması, tescil edilmesi ve jeopark alanlarının belirlenmesi kararlaştırılırken, jeopark alanlarının UNESCO kriterleri çerçevesinde Avrupa Jeopark Ağı ile UNESCO Global Jeopark ağı içine alınarak tanıtılması ve jeoturizme kazandırılması sağlanacak.
Ankara ili sınırları içerisinde etkin jeoturizm faaliyetlerinin başlatılması, geliştirilecek ve çeşitlendirilecek turizm faaliyetlerine yönelik olarak halkın bilinçlendirilmesi, eğitilmesi ve gerekli farkındalığın sağlanmasını amaçladıklarını ifade eden Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Tabiat Varlıkları Daire Başkanı Bekir Ödemiş, şu bilgileri paylaştı:
“Ankara’nın kültürel tarihi varlıklar kadar zengin doğal kaynaklara sahip olduğunu biliyoruz. Kentimizde var olan jeolojik potansiyeli ve kültürel mirası ortaya çıkararak korumak istiyoruz. Bu alanlar Kızılcahamam ve Çamlıdere havzasındaki fosilleşmiş alanlardır. Taş orman diye de anılır. Dünyadaki 3-4 tane örnek arasındadır. Libya, Midilli Adası, Amerika ve Madagaskar’da var. Bizim bu alanlarımız içinde yaşanmışlıklar var. Fosil ormanlarından kadim uygarlıklar geçmiş. 15 milyon yıl önceki balığın kılçığını görebilirsiniz. Yaşanmışlığın etkisiyle uygarlıkların izlerini görebilirisiniz. Önceliğimiz jeoparkımızı Avrupa jeopark ağına aldırarak, UNESCO’nun miras listesine dahil ederek kültürel zenginliğimizi öne çıkarmak olacak.”
MANİSA’DAN SONRA SIRADA BAŞKENT JEOPARK VAR
Projeyle Ankara’da bulunan dünyanın jeolojik geçmişindeki çok önemli bir olayı ya da belli bir zaman aralığını temsil eden, bu özellikleriyle yerkürenin uzun geçmişi için kanıt durumunda olan kaya topluluğu, fosil, mineral, yapı, mağara ya da şelale gibi jeolojik miras niteliğindeki oluşumların belirlenerek, turizme kazandırılması amaçlanıyor.
İmzalanan protokole göre Kızılcahamam ve Çamlıdere’de belirlenen alanlar içerisinde yer alan jeositler tespit edilecek ve Avrupa Jeolojik Koruma Kurumu kriterleri çerçevesinde raporlar hazırlanacak. Belirlenen bu yapıları içine alan jeoparkların oluşturulması ile UNESCO Global Jeopark ağına alınması için gerekli çalışmalar başlatılacak.
Büyükşehir Belediyesi ve JMO’nun yapacağı bu çalışmaların ardından Ankara, Manisa’da bulunan Kula UNESCO Küresel Jeoparkı’nın ardından Türkiye’deki ikinci jeopark alanına sahip olacak.